'Ellerini Ovuşturanlar Hüsrana Uğradı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Son yıllarda döviz kuru biraz yükseldi, enflasyon kıpırdadı diye birileri hemen ellerini ovuşturmaya başladı. Biz gereken tedbirleri alıp rota ve uzun vadeli programlarla yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca ellerini ovuşturanlar da her zaman ki gibi hüsrana uğradı' dedi.

'Ellerini Ovuşturanlar Hüsrana Uğradı'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi 2018-2919 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Sarayı'nda gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son günlerde her biri kendi alanlarındaki birikimleri, eserleriyle gençlerimize örnek olan kayıp yaşadık. Bunlardan biri fotoğraf sanatçısı Ara Güler'dir. Dünyanın son yarım asrına damga vuruş büyük ustayı yad ediyoruz. Kendisiyle ve objektifiyle ailecek tanışma imkanı bulduğumuz büyük usta, ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil etmiştir. İkinci olarak ıhlamurların çiçek açtığı mevsimlerin şairi Bahattin Karakoç. Her ölüm hüzünlüdür. Şaire yakışır şekilde şiirleriyle yad etmektir bize düşen. Üçüncü kaybımız siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerdeki akademik çalışmaları yanında siyasetçi kimliği ile tanıdığımız Prof. Dr. Oya Akgönenç hocamıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Bu 3 isim gençlerimizi çok iyi tanımaları ve örnek almaları gereken şahsiyetlerdir. Başarı hangi işi değil işinizi nasıl yaptığınızla ilgilidir. Örencilerimizden de eğitimlerine aynı anlayışla ve dört elle sarılmalarını bekliyoruz” dedi.

“Üniversitelerimizden reformlarımıza destek bekliyoruz” 

Eğitim ve öğretime yatırım yaptıklarını ancak gerekli sonuçları elde edemediklerini aktaran Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı ile istişare yaptıklarını ve istişare sonrası umudunun arttığını belirterek, “Atacağımız adımlarla yeni bir çıkış, diriliş gerçekleşecektir diye düşünüyorum. Alt yapı ve kapasite bakımında büyük mesafe kat etmemize rağmen içerik ve sistem konusunda sıkıntı var. Eğitim standardını sınavlara ihtiyaç duymadan dikey geçiş ile ne yazık ki zorlanıyoruz. Öncelikli hedefimiz eğitime hem içerik hem sistem olarak katkı sağlayacak seviyeye çıkarmaktır. Okul öncesinden iş hayatına uzanan tüm alanlarda eğitime bakış açımızı uygulamamız ve ülke ihtiyaçlarına göre geliştireceğiz. Bu meseleyi çözmeden diğer alanda istediğimiz sonuçlara ulaşamayız. Üniversitelerimizden kendi alanlarındaki reformlarımıza destek bekliyoruz. Bu konuda hocalarımız bizim için önemli rehberler. Kendi bireysel çekişmelerinin ideolojik saplantılarının, kariyer hırsıyla dolu kadroların bunu gerçekleştirmesi mümkün değil” dedi.

“Hep birlikte el ele vererek Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız” 

Almanya Şansölyesi ile görüşmesi sırasında Almanya'daki üniversitelerde 3 milyon civarında bir rakamdan bahsedildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizimse şu anda 8 milyon öğrencimiz bulunuyor. Demek ki biz şu anda iyiyiz. Nitelik noktasında sıkıntılarımız olabilir ama önümüz açık. 10 yıl sonra yapacağımız çalışalar inanıyorum ki sizi değerli hocalarımız sayesinde bu gençlik çok daha farklı şekilde yetişecek ve diğer ülkeleri aşacağız ve geçeceğiz. Önümüzdeki dönemde bizi akademik olarak özel sektörü de zorlu bir süreç bekliyor. Organize sanayi bölgeleriyle okullar iç içe geçirmekte kararlıyız. Teorik ve pratik buluşmasını buralarda sağlayacağız. Hep birlikte el ele vererek Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Bölgemizde son çeyrek asırda yaşananlar bilhassa yakın tarihte şahit olduğumuz olaylar bir gerçeği hatırlatıyor. Bu gerçek; bu gölgede hayatınızı sürdürmek için güçlü ekonomiye, bağımsız ekonomiye sahip olacaksınız. Ayrıca tasarlayan, üreten, ihraç eden sanayiniz olacak. İlaveten bunları bilimle destekleyecek akademiye sahip olacaksınız. Bunlar yoksa size hayat hakkı tanımıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı” 

Türkiye'nin yıllarca ordusundan ekonomisine her alanda oyalandığını, geriletildiği, hedeflerinden uzaklaştırıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte 2002 sonunda göreve geldiğimizde milli savunmamızın veya ordumuzun yüzde 20 ihtiyacını karşılar durumdaydık. Ama şimdi biz bunu yüzde 65'e çıkarmış durumdayız. Bugüne kadar kapılarına gidip alamadığımız savunmaya ve taarruza yönelik ihtiyaçlarımızda söyledikleri kongreden izin çıkmıyor. Şimdi o izin çıkmıyor dedikleri, kötü komşular bizi ev sahibi yaptı ve biz bunları öğretir hale geldik. Devam edeceğiz diğer eksiklerimizi de inşallah gidereceğiz. Yılarca kendi iç kavgalarımızla o kadar çok enerji tükettik ki dışarıyı takip edecek takatimiz kalmadı. Ülkemize en büyük katkımız, bu tuzaktan milletimizi uzak tutmak olmuştur. Sınırlarımızda ne yaşarsak yaşayalım asıl hedeflerimizden kopmadık. Başımıza hangi bela musallat edilirse edilsin yolumuzdan sapmadık, gözümüzü o menzilden ayırmadık” diye konuştu.

“Biz elimizi çekmeyeceğiz, büyük devlet olmak lafla olmuyor, icraatla oluyor” 

Moldova ziyaretiyle ilgili olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlara yardım elimizi uzatıyoruz, hastanelerde kültür evlerine varıncaya kadar. Hafif bir el dokunması bile o insanları öyle mutlu ediyor ki. Yaklaşık 15 bin kişi meydanı doldurdu ben Türkçe hitap ediyorum ve onlar da anlıyor. Bu güzellikle oralarda bazı adımları atmamız gerektiğini bizzat yerinde görme fırsatı bulduk. Nerelerden nerelere uzanmışız. Biz elimizi buralardan çekmeyeceğiz. Büyük devlet olmak lafla olmuyor, icraatla oluyor. Buralara elimizin uzanması mutluluklarını artırıyor. Daha düne kadar teröristlerle kendi sınırlarımızda baş etmekte zorlanırken, bugün Irak'tan Suriye'ye teröristlere hayatı zindan ediyoruz. İnlerine gireceğiz dedik ve inlerine girdik. Şu anda artık kaçacak delik arıyorlar. İnsansız hava araçlarımızla (İHA) bütün koordinatlarımız belirleniyor, F16lar gereğini yapıyor. Bazen İHA'lar işi bitiyor ve bunlar yerli. Türkiye'de üretiliyor. Nerden nereye geldik. İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır. Düne kadar ekonomik şantajlarla siyasi irademize ipotek konulmasına rıza gösterirken bugün en zor şartlarda bile kendi yol haritamızı takip edebiliyoruz. Şu anda dünyanın 10 yatırımından 6'sına ev sahipliği yapıyoruz. Güvenliğimiz için sınır ötesi operasyonlarımızın yanında insani duruşumuzla dünyanın takdirini kazanıyoruz. Herkesin sırtını döndüğü Suriye'de umutlar hala canlıysa bunda en büyük pay Türkiye'ye aittir. İdlib, Afrin, Cerablus'ta da durum böyledir. 3,5 milyon Suriyeliye, 500 bin Iraklı'ya ev sahipliği yapıyoruz. Bütün bunları insani ve vicdani görevimiz olarak yapıyoruz” dedi.

“Ellerini ovuşturanlar da her zaman ki gibi hüsrana uğradı” 

Ekonomiyle ilgili söylentilerle ilgili de konuşan Erdoğan, “Son yıllarda döviz kuru yükseldi, enflasyon kıpırdadı diye birileri hemen ellerini ovuşturmaya başladı. Biz gereken tedbirleri alıp rota ve uzun vadeli programlarla yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca ellerini ovuşturanlar da her zaman ki gibi hüsrana uğradı. İnşallah Türkiye bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı olarak yatırım ve gelişmesine devam edecektir. Dünyanın 10 ekonomisinde biri olma hedefimizden taviz vermedik vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi milletimizle son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Bu süreçte bizi en mutlu eden Azerbaycan gibi dostlarımızın hep yanımıza görmemizdir” dedi.