Malatyalı Doktorlar, Guinness Rekorlar Kitabına Girdiler!

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsünde gerçekleştirilen operasyonla aynı anda beş canlı vericiden beş hastaya karaciğer nakli yapıldı.

Malatyalı Doktorlar, Guinness Rekorlar Kitabına Girdiler!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü rekorlara doymuyor. Canlıdan canlıya karaciğer naklinde Avrupa birincisi ve dünya ikincisi olan merkez, dünyada ilk defa aynı anda beş canlı vericiden, beş hastaya karaciğer naklederek yeni bir rekora imza attı. İnönü Üniversitesi Karaciğer Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın önderliğinde 10 ayrı cerrahi ekip tarafından 10 ameliyathanede gerçekleştirilen ameliyatlar dizisi Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandı. 

ŞAHİTLER HUZURUNDA 

Guinness kuralları gereği tarafsız şahitlerin huzurunda gerçekleştirilen operasyonu ABD’deki Yale Üniversitesi Tıp Fakültesinin Organ Nakli Merkezi’nin kurucusu Prof. Dr. Şükrü Emre, Azerbaycan’dan Prof. Dr. Nuru Bayramov, Malatya Valisi Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Recep Bentli, Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş ve noter izledi. Sabah saat 08.00’de eş zamanlı olarak başlayan ameliyatlar, saat 18.00’e kadar sürdü.

ALTI OPERASYON YAPILABİLİR

Geçtiğimiz yıl Prof. Dr. Şükrü Emre’nin Malatya’yı ziyareti sırasında aynı anda üç hastaya karaciğer nakli yapıldığını açıklayan Prof. Dr. Sezai Yılmaz “Şükrü Hoca bu operasyonun Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesi gerektiği fikrini verdi. Daha önce dünyada 24 saat içinde farklı zamanlarda beş karaciğer nakli yapılmıştı ama eş zamanlı operasyon ilk defa gerçekleştirildi. On iki ameliyathanemiz, 20 transplantasyon cerrahımız var. Yani altı operasyonu aynı anda yapabilecek kapasiteye sahibiz. Bu rekor denemesi ile hiç kimsenin sağlığını tehlikeye atmadık. Hastalarımızın da vericilerimizin de sağlığı garanti altındaydı” dedi.

DÜNYAYA ÖRNEK

Rekor denemesinin amacının Türkiye’deki sağlık kurumlarının donanımını ve kalitesini dünyaya göstermek olduğunu söyleyen İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay “Beş karaciğer naklini aynı anda yapabilecek kadar, doktor, hemşire, sağlık personeli ile fiziki kapasiteye sahip olduğumuzu dünyaya göstermeyi amaçlıyoruz. Canlıdan canlıya karaciğer nakli yapan, fiziki kapasite, insan kaynağı itibarıyla bu büyüklükte bir ekibe dünyada başka bir merkezin sahip olmadığı konusunda iddialıyız. Kendimizi bu konuda ülkeye ve dünyaya göstermek amacındayız. Beş vericili karaciğer nakli ameliyatlarının amacı bu” diye konuştu. 

PROF. DR. AHMET KIZILAY:
Bu kapasiteye sahip dünyadaki tek merkez

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezinde karaciğer nakli ameliyatlarının 2002 yılında başladığını ve 2008 yılından günümüze kadar Avrupa ve Türkiye’ de en fazla karaciğer nakli yapan merkez olduğuna işaret eden İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay “Turgut Özal Tıp Merkezinde 2002 yılından bu yana 2 bin 500’ün üzerinde karaciğer nakli yapıldı. Geçen yıl 272, bu sene içinde günümüze kadar yüzden fazla nakil gerçekleştirdik. Bu ameliyatlar yüzde 89 başarıyla tamamlandı. Liderliğini Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın yaptığı karaciğer nakil ekibimiz geniş bir aile” dedi. Prof. Dr. Kızılay, 2011’de Karaciğer Enstitüsünün kurulduğunu, 2016 yılında ise 152 yataklı Karaciğer Nakil Hastanesinin açıldığını dile getirdi. Hastanenin şu anda yüzde 80 kapasiteyle hizmet verdiğini ifade eden Prof. Dr. Kızılay, Karaciğer Enstitüsünde üç yoğun bakım ünitesinde 36 yoğun bakım yatağı olmak üzere toplamda 152 hasta yatağımız var. YÖK tarafından özel bir statü ile Karaciğer Nakli Enstitüsü olarak onaylanan ve dünyada bir organla ilgilenen yegâne enstitü olma özelliğini taşıyan merkezde ‘Karaciğer Nakli Uygulamaları Araştırma Laboratuvarını da kurduk. Bu laboratuvar bünyesinde dünyanın en büyük ‘karaciğer doku bankası’nın oluşturulmasını hedefliyoruz” diye anlattı. 
Karaciğer Nakil Hastanesindeki nakille elde edelin başarının Enstitü bünyesinde eğitim ve araştırmalarla da sürdürüleceğini söyleyen Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Ahmet Kızılay “Burası aynı zamanda insan yetiştiren bir merkez. Türkiye’nin hemen her yerindeki organ nakli merkezlerinde bizim üniversitemizden giden ya da buraya gelerek karaciğer nakli ile ilgili çalışmalar yapmış değerli isimler var” dedi.

DÜNYA TIP TARİHİNE GEÇTİLER

Dünyada bir ilk olan operasyonda beş hasta uyumlu vericiden karaciğer aldı. Hastalardan en küçüğü doğuştan ilerleyici ailesel karaciğer hastası üç yaşındaki Beytullah Kaya idi. Minik Beytullah’a 25 yaşındaki annesi Serap Kaya karaciğerini verdi. En yaşlı 66 yaşındaki siroz hastası Halil İbrahim Akpınar oldu. Akpınar’a gelini 26 yaşındaki Pınar Akpınar karaciğerini verdi. Yirmi bir yaşındaki Ahmet Dal, 26 yaşındaki Ali Dal’dan; 43 yaşındaki Ali Ulak 26 yaşındaki Cuma Kaşdaş’tan; 43 yaşındaki Hakan Doğan, 41 yaşındaki Mihrican Uğur’dan karaciğer aldı.

PROF. DR. SEZAİ YILMAZ:
İki buçuk aylık bebeğe organ naklediyoruz

Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Hastanesi aynı zamanda gelişmiş bir Pediatrik Karaciğer Nakil Programı’na da sahip. Türkiye’de çocuklara karaciğer naklinin en çok yapıldığı yer olma özelliğini taşıyan merkezde yılda gerçekleştirilen 300 naklin 50’si çocuklara yapılıyor. Dünyada nadir merkezde 2,5 aylık bebeğe karaciğer naklinin yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Sezai Yılmaz “Çocuklara nakil çok özel bir ihtisas gerektiriyor. Bunun için çok iyi bir pediatrik gastroentereloji programının olması lazım. Biz şu anda bunu da geçtik, Pediyatrik Transplantasyon Hepatolojisi diye çok özel bir ihtisas programı başlatıyoruz” dedi.  Prof. Dr. Sezai Yılmaz, kadavradan organ naklinin yetersiz olması sebebiyle canlıdan nakil şampiyonu olan ülkemizde “en çok annelerin çocuklarına ciğerini verdiğini” söyledi.  Organ nakli ihtiyacı olduğunda özellikle Doğu illerinden kalabalık ailelerin hastaneye akın ettiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz “Ama organ vermek söz konusu olduğunda hem fedakârlık hem de uyum açısından en çok annelerin çocuklara, çocukların da anne ve babaya verdiğini görüyoruz” diyor.