'F-35'in orta gövdesini Türkiye yapıyor'

Terörün kökünü kazıma noktasına geldiklerini belirten Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Türkiye F-35 ile sadece Amerika'dan hazır bir uçak satın almıyor. F-35, 9 ülkenin Türkiye ile birlikte paydaşı olduğu ortak bir projenin adıdır. Müşterek taarruz uçağı olarak da adlandırılan bu uçağın en karmaşık ve önemli olan parçalarından biri olan orta gövdeyi Türkiye yapıyor.Uçağa Roketsan'ın yaptığı seyir füzeleri takılacak dedi.

'F-35'in orta gövdesini Türkiye yapıyor'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Terörün kökünü kazıma noktasına geldiklerini belirten Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, “Türkiye F-35 ile sadece Amerika’dan hazır bir uçak satın almıyor. F-35, 9 ülkenin Türkiye ile birlikte paydaşı olduğu ortak bir projenin adıdır. Müşterek taarruz uçağı olarak da adlandırılan bu uçağın en karmaşık ve önemli olan parçalarından biri olan orta gövdeyi Türkiye yapıyor.Uçağa Roketsan’ın yaptığı seyir füzeleri takılacak" dedi.

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İhlas Haber Ajansı (iHA) Elazığ Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Bölge Müdürü Halil İbrahim Varlı ve muhabirler ile sohbet ederek çalışmalar hakkında bilgi alan Alpay, FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde İHA muhabirleri tarafından çekilerek dünyaya servis edilen fotoğrafları da inceleyerek önemli açıklamalarda bulundu.

İhlas Haber Ajansı’nın kendileri için çok kıymetli olduğunu ve kurulduğu günden bugüne kadar çok büyük işlere imza attığına vurgu yapan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İHA’nın haberin doğru yerden ve doğru şekilde insanlara ulaşmasını, kamuoyunun doğru aydınlatılmasına vesile olduğunu söyledi.

“Terörün kökünü kazıma noktasına geldik”

Seçime artık çok az bir süre kaldığını ifade eden Alpay, “Onun için mesajları çok kısa ve net tutmakta fayda var. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi 24 Haziran seçimleri asrın seçimleri. Türkiye’nin başına musallat olan bir terör belası ülke sınırları içerisinde neredeyse büyük oranda yok edilme noktasına gelindi. Terörün kökünü kazıma noktasına geldik. Eğer Cumhurbaşkanımızın yüksek liderliği ve siyasi cesareti ile gelinen noktada bir zaaf olursa, Türkiye yeniden eski günlere dönmüş olur. Bunun için seçim çok kritik ve önemli. Türkiye şuanda ulusal güvenliğini artık kendi sınırlarının bulunduğu noktada sağlamıyor. Çok daha ileride, dikeyde yaklaşık 35 kilometre derinlikte, yatayda da 200 kilometre geniş bir bantta sağlıyor. Milli güvenliğe tehdit oluşturacak tüm unsurları orada bloke ediyor. Bu müthiş bir şey. Bunu ancak büyük devlet yapabilir. Fırat Kalkanıyla başlayıp Cerablus’ta devam eden, Afrin operasyonu ile tamamlanan, ardından da Kandil’le devam edecek olan süreçte bu kararlılığın ve gücün devam edebilmesi için Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti kadrolarının milletin duası ve desteği ile yola devam ediyor olması lazım. Bu işin zaafa uğramaması açısından bizim milletin duası ve desteği ile yola devam etme isteğimizi dile getirmiş olalım” diye konuştu.

15 Temmuz hain darbe girişimine de değinen ve İHA’nın dünyaya servis ettiği fotoğrafı göstererek konuşan Alpay, “Tankın önüne yüreği ile yatan bir vatandaşımızı, takın önünü kesen, helikopterden ve uçaklardan atılan mermilere karşı göğsünü siper eden insanlar görüyoruz. Cumhurbaşkanımız ve AK Parti kadroları bu devletin başına musallat olan FETÖ belası ile kararlı mücadelesi devam ettiren bir anlayışın temsilcileridir. AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanımızın devam noktası, FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla devam etmesi anlamına gelir. Aksi takdirde FETÖ ile mücadelenin de zaafa ve kesintiye uğrayacağını düşünmek gerek” diye konuştu.

"F-35’lere Roketsan’ın yaptığı seyir füzeleri takılacak”

F-35’in Türkiye’nin katıldığı bir proje olduğunu belirten Alpay, “Türkiye F-35 ile sadece Amerika’dan hazır bir uçak satın almıyor. F-35, 9 ülkenin Türkiye ile birlikte paydaşı olduğu ortak bir projenin adıdır. Türkiye F-35 ile ilgili olarak 100 civarında planlama yaptı. İlk etapta bunun 30’unu alacak. Dün de pilotlara teslimat yapıldı. Müşterek taarruz uçağı olarak da adlandırılan bu uçağın en karmaşık ve önemli olan parçalarından biri olan orta gövdeyi Türkiye yapıyor. Bu çok önemlidir. Tüm süreçlerde bu proje devam ettiği sürece TAİ Ve Türkiye bu kritik parçayı yapmış olacak. Tasarımında ve üretiminde Türkiye önemli bir pay sahibidir. F-35’ler hayalet uçak olarak adlandırılıyor. 360 derece kendi etrafından dönebilen bir uçak. Tasarlanırken öyle bir uçak yapalım ki bir çok uçakta bulunan özellikleri tek uçakta toplayabilelim denildi. Asrın projesi olarak değerlendirilen uçakta mühimmatlardan Roketsan’ın yaptığı seyir füzeleri takılacak. Sonuç olarak Türkiye F-35’i sadece hazır alıcı olarak almıyor. Türkiye F-35 ile yetinmiyor. Aynı zamanda Milli Muharip uçak olarak bilinen projeyi başlattı. Bu da çok büyük projedir. Cumhurbaşkanımızın iradesi ve AK Parti kadroları ile birlikte başlayan, savunma sanayinin özel ürünlerinin oraya çıkmasıyla ilgili süreçtir. İngiltere ile başlatılan bu milli muharip uçak projesinin yanı sıra, TAİ’nin çok başarılı başka projesi de var. Bu da Hürkuş’tur. Hürkuş uçağı da eğitim uçağı olarak tasarlandı. Prototipi ortaya çıktı ama şimdi o da silahlandırıldı” diye kaydetti.

"Ülkenin Erdoğan’sız bir döneme tahammülü yok"

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, “Tüm bu projelerin devam edebilmesi için Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’nin yoluna devam etmesi gerekiyor. İnşallah 24 Haziran’da da milletimizin engin feraseti ile bu gerçekleşerek. Cumhurbaşkanımız en yüksek oy oranı ile birinci turda seçimi alacak. Cumhur İttifakı ve AK Parti’de yüksek oy oranı ile parlamento çoğunluğunu sağlayacak. Allah korusun Cumhur İttifakı ve AK Parti parlamentoda yeterli çoğunluğu ve desteği almazsa, Türkiye’nin baş başa kalacağını kriz ve kaosların hiçbir önemi yok, yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin, yeter ki AK Parti olmasın diyorlar. Parlamentoda çoğunluğu AK Parti ve Cumhur İttifakı kaybederse muhalefet meclisi kilitleyecek. Meclisi çalışamaz hale getirecek. Ülkeyi kilitleyecek ve bunun üzerinden cumhurbaşkanının indirmeye ve itibarsızlaşmaya çalışacak. Elinden gelen her türlü olumsuz işleri yapacak. Bu bir siyasi kriz demektir. Ekonomik sıkıntılar buna bağlı olarak artacak ve ülkeyi kaosa sürükleyecek. Bir başka sinsilik daha yapıyorlar. 7 Haziran- 1 Kasım göndermesi yapıyorlar. Yine olur ama olmazsa Cumhurbaşkanı ülkeyi erken seçime götürür diyorlar. Çok tehlikeli bir yaklaşım. Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra AK Parti parlamentoda çoğunluğu kaybederse, muhalefet meclisi kilitler buna bağlı olarak ekonomik kriz oluşursa, Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesi karar verirse, bir hakkını kaybetmiş olur. Bunu çok az insan fark ediyor. Bu da çok tehlikeli bir numara. Onun için ülkenin Tayyip Erdoğan’sız bir döneme tahammülü yok. Ülke bunu kolayca tolare edemez” diyerek sözlerini tamamladı.