Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıkladı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Seçim tarihinin değişmesi için yapılan açıklamalara sert sözlerle cevap veren Erdoğan, 'Bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Bu tür kuru sıkı atanlara da prim vermeyecektir. Birileri için oturduğu yerden atıp tutmak kolay' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor. Yaptığı açıklamada seçim tarihine değinen Erdoğan muhalefete sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, "Bugün yavru muhalefet çıkmış yargıyı bizim yönlendirdiğimizi, bizim adeta yön verdiğimiz söylüyor. Ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını Rabbim bilir. Sen önce kendini düzelt. Bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Bu tür kuru sıkı atanlara da prim vermeyecektir. Birileri için oturduğu yerden atıp tutmak kolay" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Ülke olarak her ne kadar birileri kabul etmese de asrın felaketi diye nitelenen 7.7 ve 7.6 ve sonrasında gelen büyüklüğü 6.6'ya kadar çıkan 11 bin 400 sarsıntı yaşadık. Bölgede 62 ilçede ve 10 bin 190 köyde çok ciddi yıkımlara neden olan depremleri yaşamaya devam ediyoruz.
"TÜRKİYE DEPREM FIRTINASINA TUTULDU"
500 kilometre çaptaki 14 milyon insanı etkiledi. Büyüklükleri 4'ün, 5'in üzerine çıkabilen tedirginlik sürüyor. Sürecin normal olmadığını tüm bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. 203 bin 958 bina yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı.. Ağır kış şartlarıyla karşı karşıya kaldık. Bir yandan karmaşa, bir yandan hava şartları bizi gerçekten zorladı. Buna rağmen depremden bir kaç saat sonra bakanlarımız bölgeye ulaşarak koordine etmeye başladı.
"DEPREMLERİ ENGELLEMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen göre şudur; evvela deprem öncesi altyapısıyla, konutlarıyla, işyerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Ardından ise en etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmaktır. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek ilerleme kaydetmiştir.
Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerinin, dünyadaki arama kurtarma ekiplerinin de önemli bir kısmını deprem bölgesinde topladık. Bölgede görevlendirdiğimiz toplam kamu görevli sayısı 271 bin. Türk Silahlı Kuvvetlerimizle tüm imkanlarıyla bu çalışmalara katıldı. Gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerimizin imdadına koştu.
Bu rakamlar değil ülkemizde dünyanın her yerinde böylesine geniş çaplı felakete müdahale edebilecek ekip bulmanın mümkün olmadığına işaret ediyor. Ülkemize gelen yabancı ekipler de bunları ifade ettiler. Biz bahanelerin arkasına sığınmıyoruz.
"BU SİRK CAMBAZLARI BÖLGEYE NE KADAR GİTTİLER"
Kimi eksiklikler, aksaklıklar yaşanmıştır ama herkes şahittir ki var gücümüzle yardıma koştuk. Birilerinin insanlarımızla birlikte devletin de enkaz altında kalmasını ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. Acilen yapılması gereken tüm işler yapılınca bunlar da eski kimliklerine büründüler. Bu sirk cambazları, bu felaket tellalları bölgeye bugüne kadar ne kadar gittiler? Biz bölgeye iki kez gittik, arkadaşlarım zaten sürekli bölgede.
SEÇİM TARİHİ İÇİN NET MESAJ
Bugün yavru muhalefet çıkmış yargıyı bizim yönlendirdiğimizi, bizim adeta yön verdiğimiz söylüyor. Ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını Rabbim bilir. Sen önce kendini düzelt. Bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Bu tür kuru sıkı atanlara da prim vermeyecektir. Birileri için oturduğu yerden atıp tutmak kolay.
Enkazları kaldıracağız, yaraları sarıyoruz. Gönülleri alacağız. İnsanımızın önüne yeni bir gelecek sereceğiz. Helallik istemek bizim zafiyetimiz değildir. Milletimizle aramızdaki samimiyetten, muhabbettendir. Deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçen bu muhabbeti anlayamaz. Depremin başından beri bunlara cevap vermeye tenezzül etmedik. Biz can onlar mal derdinde...
Oluşturulmak istenen her algıyı not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Bunların telafileridir. Sözümüzü sadece millete söylüyoruz. Vatandaşımızın mağduriyetini giderene kadar başka bir şey ile ilgilenmeyeceğiz. Bu zor günlerde bile iç hesaplaşmadan başlarını kaldıramayıp ülkenin gerçek gündemine dönemeyenleri milletimize havale ediyoruz.
BÖLGEYE YAPILACAK KONUTLAR
Enkaz kaldırma faaliyetlerine başladık. Geçici barınma alanlarını önce çadır, ardından konteynerlerle ağırlıklı olarak dayadık, döşedik ve vatandaşlarımızı taşımaya başladık. Şehir merkezlerinde ticaretin devamı için geçici ticari alan yapıyoruz. Deprem bölgesinde 392 bin 350 konut ve 75 bin köy evinden oluşan 468 bin hane inşa etmeyi planlıyoruz.
Hatay’da 145 bin 650 konut, 15 bin 224 köy evi, Kahramanmaraş’ta 83 bin konut, 18 bin 681 köy evi, Malatya’da 62 bin konut, 16 bin 714 köy evi, Adıyaman’da 43 bin 400 konut, 11 bin 400 köy evi, Gaziantep’te 30 bin 150 konut, 8 bin 162 köy evi, Osmaniye’de 11 bin 600 konut, bin 598 köy evi, Diyarbakır’da 6 bin konut, 634 köy evi, Elazığ’da 4500 konut, 588 köy evi, Şanlıurfa’da 3 bin konut, 700 köy evi, Adana’da bin 800 konut, 293 köy evi, Kilis’te bin 250 konut, bin 681 köy evi inşa edeceğiz.
Bölgede kurduğumuz 356 bin çadırda 1,4 milyon, faaliyete geçirdiğimiz konteyner kentlerde ise 34 bin vatandaşımız barınıyor. Afet bölgesinde buralarda kalanlardan valiliklerimize ve kaymakamlıklarımıza başvuran 1,6 milyon kişiye barınma imkanı sağladık. Gelen yardımları da vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Dağıttığımız battaniye sayısı 3,8 milyonu, yatak sayısı 350 bini, ısıtıcı sayısı yarım milyonu buldu.
Deprem sonraı şehirlerin hızla ayağa kalkmasını temin için Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz. Afetler için uzun vadeli kaynak sağlayarak bütçe üzerindeki yükü azaltacaktır. Yıkık, ağır ahasarlı binaların geçmişe dönük borçlarını siliyoruz.
Depremzedelerin yaralarını sarmaya, bölgenin ihyasını sağlamaya kararlıyız.
"KAYITLARA ALDIK"
Afet riski bakımından ülkemizin 20 yıl öncesiyle bugünkü fotoğrafı arasındaki fark herkes için gayet açıktır. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, tarımdan sanayiye kadar ülkemize yaptığımız tüm hizmetler bugünler için bir hazırlıktır. Türkiye'de bütünleşik afet yönetimi dediğimiz anlayışla 2009'da AFAD'ı kuran biziz. AFAD'ın ve diğer STK'ların pek çok afette, insani krizde gösterdiği çalışmaları yakından takip ettik. Sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, kayıtlarımıza aldığımızı ifade etmek istiyorum.
SU VE DOĞALGAZ FATURALARI 3 AY ERTELENDİ
Deprem bölgesindeki yıkık, yıkılacak, hasarlı binaların 6 Şubat itibariyle geçmişe dönük tüm borçlarını siliyoruz. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya illerini tamamıyla Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı'nda elektrik ve doğalgaz faturalarını 3 ay süreyle erteliyoruz. Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesi için 'Afet yeniden imar fonu' kuruyoruz.
Sivil yardım kuruluşlarına yapılan hakaretleri asla unutmadığımızı kayda aldığımızı belirtmek istiyorum. Hem felaket öncesi hazırlıkları hem de felaket sonrası ortaya çıkacak maliyetleri vatandaş merkezli yürütmeye çalışacak yeni bir vizyona ihtiyacımız var. Seçim konusu olmayan bu konunun politik malzeme yapılmasına kesinlikle karşıyız.
ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ
Ülkemizin deprem ve diğer tabii felaketlerle iç içe yaşadığı gerçeğini unutmadan 'Coğrafya kaderdir' tespitini kabulleniş değil, çıkış noktası haline getiriyoruz. Engellerin tamamını bir afet olarak görmemiz gerekiyor. Yeni bir stratejik ortak akıl oluşturmak istiyoruz. Bu konunun polemik malzemesi yapılmasına karşıyız.
Ülkemizin deprem, sel, orman yangını, maden kazası gibi öncelikli risk alanlarını belirliyoruz. Kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekeleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modeli çalışmasının koordinasyonunu Çevre, Şehirlik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum yönetecektir.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI
Bizim son 20 yılda sadece kentsel dönüşüm projeleriyle güvenli konut seferberliği başlı başına devrimdir. İstanbul'da 93 bin konutun dönüşümü sürüyor. Ancak bu gayretiizin her adımında yaşadığımız zorlukların siyasi ve hukuki engelleri sizler biliyorsunuz.
EYT AÇIKLAMASI
EYT görüşülerek kabul edildi. Milyonlarca vatandaşımıza hayırlı olsun.