MHP'li Arzu Erdem'den 'Maden' Açıklaması

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde sık sık Elazığ’a gelerek, partisinin seçim çalışmalarına katılan Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Arzu Erdem bu seferde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Maden’deki heyelan riskiyle ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Erdem; "Yanlış Bir Yol İzlenmiştir"

Milletvekili Erdem açıklamasında, “Gelişen teknolojiye ayak uydurulmaması yörede ve bölgede gelişen ve değişen jeopolitik gelişmeler sebebiyle işletmenin kapasitesi azalmış, uzun yılar boyunca da böyle devam etmiştir. 2000 yılları itibariyle işletme özelleştirilmiş ve bugüne kadar istihdam kapasitesi 100 ile 200 gibi rakamlar arasında devam etmiştir. İşletme bölgede istihdama ve beşeri hayata katkı sağlamada başarılı olamadığı gibi aynı zamanda teknik olarak da yanlış bir yol izlendiği, yapılan hatalardan açıkça görülmektedir. İlçenin etrafının ve ilçeye çok yakın bulunan döküm sahasındaki malzemelerin yeniden işlenmesi ve bakıra dönüştürülmesi çalışmaları adı altında bölgede dinamitler patlatılmıştır” ifadelerini kullandı.

Erdem; "Neden Çözüm Üretilmeyip Bugüne Kadar Beklenildi?"

Milletvekili Arzu Erdem, “Şimdi sizlerin huzurunda soruyorum. Maden İlçesi bu kadar büyük bir tehdit altındayken ve ilgili kurumlar farklı üniversiteler tarafından hazırlanan raporlar ortadayken 2018 yılının 6. Ayında da bazı hak sahiplerine tahliye hususunda tebligat yapılmışken daha sonra bu işlemler kim tarafından ve ne amaçlı durdurulmuştur? Bu kadar önemli ve hassasiyet arz eden bir konuda böyle bir durumun göz ardı edilmesi sonrasında daha büyük mağduriyetlere sebep olmuştur. Nasıl mı? 08.05.2019 tarihinde Elazığ Valiliği tarafından afet bölgesi olarak belirtilen bölgenin 5 gün içerisinde ivedilikle boşaltılması gerektiği, aksi taktirde söz konusu alanlarda elektrik, su, v.s. yerel hizmetlerin durdurulacağı belirtilmiştir. Yaklaşık 500’e yakı konut ve iş yerlerinin alternatif alan yaratılmaksızın 5 gün içerisinde taşınmaya zorlanması ne hak, ne adalet. İş yerlerinde evlerini 5 gün gibi kısa bir sürede afet riski bulunmayan alana taşıma zorunluluğu binlerce kişiyi mağdur etmiştir. Böyle bir konuda bu zamana kadar neden bir alternatif alan oluşturulmamıştır? Neden vatandaşı zorlamak yerine heyelan önleyici çalışmalar yapılmamıştır? Neden bakır işletmelerinin heyelanı tetikleyici etkisi ortadan kaldırılmamıştır? Neden son dakikaya kadar beklenmiş ancak kesinlikle somut bir çözüm üretilmemiştir? Şimdi de son dakikalarda neye istinaden 5 gün içinde boşaltılması istenmektedir? Madem bu kadar acil bir konu vardı, 2018’in 6.ayından bu yana neden çözüm üretilmeyip bugüne kadar beklenmiştir” şeklinde konuştu.

Erdem; "Açıklama Yapma Gereği Duydum"

Acilen bir kriz masası oluşturulması gerektiğini belirten Erdem, “Mülk sahipleri ve kiracıların mağduriyetlerini gidermek adına acilen bir kriz masası oluşturulması gerekmektedir. Binlerce kiiyi kendi çaresizliğine terk etmek hepimizin vicdanını sızlatacaktır. 2006 yılında özelleştiren bakır işletmelerinden arta kalan cürufun ilgili kurumlar tarafından belirtilen alanlar yerine ilçe içinde risk teşkil edecek olan bir bölgede yığın haline getirilmesi ve afet bölgesine dönüştürülmesi de mutlak ve mutlak araştırılmalıdır. Kısaca özetlenmelidir ki; bakır işletmeleri söz konusu alanlardaki binlerce kişinin mağduriyetine sebep olmuştur. Bu kadar mağduriyete sebep olan firmaya bir cezai yaptırım uygulanmış mıdır? Bunlara mutlak ve mutlak bakılması gerekiyor. Elazığ Maden İlçemizdeki soruların bir an önce çözüme kavuşturulması, doğal olmayan afet alanındaki binlerce insanın mağduriyetinin bir an evvel giderilmesi mutlak ve mutlak hepimizin vicdani borcudur. Bu açıdan hem bilgilendirme yapmak, hem çözüm yollarını göstermek adına hem de Elazığ’da Maden İlçesi’nde bir bekleyiş içerisinde olup bu konudaki akıbeti sorgulayan kişilerle alakalı bir farkındalık oluşturmak adına da gerekli açıklamayı yapmaya gerek duydum” dedi.