Milletvekili Bulut'tan Cesur Davranış!

AK Parti MKYK Üyesi ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut, Kanal Fırat ekranlarında canlı olarak yayınlanan ve başarılı gazeteci Zeki Akbıyık'ın moderatörlüğünü yaptığı 'Gündem' programına çıkarak tüm eleştirilere ve sorulara cevap verdi.

Milletvekili Bulut'tan Cesur Davranış!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

AK Parti MKYK Üyesi ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut, Sahipsiz Elazığ tartışmalarının yaşandığı bugünlerde Kanal Fırat ekranlarına çıkarak tüm eleştirilere ve sorulara cevap verdi. 

Merak edilen tüm konularda kamuoyunu aydınlatan Milletvekili Bulut, 'Sahipsiz Elazığ' tartışmasına son noktayı koyarak, "Şehrin Sahibi Biziz" dedi.  

Sıcak ve karmaşık şehir gündeminin olduğu bugünlerde televizyon ekranlarında rahatlatıcı açıklamalar yaparak vatandaşların yüreğine su serpen Milletvekili Metin Bulut, cesareti ve kararlı tutumuyla büyük takdir topladı. 

Elazığ kamuoyu, bu tür programların sık sık yapılmasını, Milletvekillerinin televizyon programlarına katılarak halkı bilgilendirmesini isterken, Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık'a Elazığ'a gösterdiği hassasiyetten ötürü teşekkür ettiler. 

AK Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut’un konuk olduğu ve Elazığ’da günlük yayın yapan dört gazetenin temsilcilerinin katıldığı “Gündem” programı Kanal Fırat ve Kanal E ekranlarında yayınlandı.

AK Parti MKYK Üyesi, Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut’un konuk olduğu “Gündem” programı Kanal Fırat ve Kanal E televizyonlarında canlı olarak yayınlandı. Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın moderatörlüğünü yaptığı programda; EBMC Başkanı ve Günışığı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca, Haberkent Gazetesi Haber Müdürü İrfan Arslan, Fırat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Songül Dursun ve Hakimiyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erkan Bay, Milletvekili Metin Bulut’a Elazığ’a yapılan hizmetler ve şehrin sorunları hakkında sorular yöneltti.

Milletvekili Metin Bulut'un sorulara verdiği cevaplar şöyle:

 “BİR SİYASETÇİ İÇİN BURAYA ÇIKMAK MANGAL GİBİ YÜREK İSTER”
"Bir siyasetçi için buraya çıkmak mangal gibi yürek ister. Elazığ çok kolay günlerden geçirmiyor. 24 Ocak’tan beri biz o zorluğu yaşıyoruz. Ben deprem günü Elâzığ’daydım. Bunlar kolay atlatılacak şeyler değil. Az sürdü ama etkisi yıllar alacak. Hem maddi hem psikolojik tesir oluşturacak. Yıllar önce arkadaşım demişti. Annesi Bingöl depremini yaşamış. Televizyonda ne zaman deprem adı geçse benim annem ağlıyordu dedi. Şimdi daha iyi anlıyorum. Biz sadece binları onarmakla Elazığ’daki hasarı kaldırmayacağız. Birbirimize destek olmamız lazım."

KRİZ FIRSATA ÇEVRİLDİ Mİ?
"Sadece o anda o anki enkazı kaldırmakla uğraşırsanız sadece enkazı kaldırırsınız. Bunu fırsata çevirmek lazım. Biz depremin etkisi geçtikten sonra gündemimize girdi. İlk anda yapacaklarımız belli. İnsanları binaların altından çıkarmamız lazım. Orada krizi fırsata geçirmeyi düşünemiyorsunuz. Enkazın altından çıkardıktan sonra çadır, soba battaniye işini hallediyorsunuz. Daha sonra nasıl istifadedebiliriz diyoruz. Bütün belediye başkanlarımızın ellerinin güçlendirilmesi ile alakalı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından destek sağladık. Hepsini temin etmek ile nakdi yardımda bulunduk. Bütün esnafın hepsine ayırmaksızın sadece y dükkanı yıkılana değil; Elaızğ’da yaşayan hepsini destek sağladık. Elazığ’ın para hacminin birkaç katına çıkmak istedik. Sadece 400 milyon esnafımıza kullandırılan kredi sağladık. Faizsiz. 5 yılda ödenecek sadece. Sizin vatandaşa kullandırdığınız faizi banka alıyor. TESKON tarafından ödenen bir rakam. KOSGEB ile yapalım dedik. 900 milyon. Bir milyona yakın. Elazığ’ın ticaretinde olmasını sağladık."

OKULLARDAKİ DURUM?
"Okulların yapılması geciktiyse pandemi yüzünden. Pandemi olmasaydı öncelik Dilek Sitesi değil okullar olacaktı. Aciliyet gerekmediği için yapılmadı. Ben ne olursa olsun 900 milyon TL’nin şehri hareketlendireceğini düşünüyorum. Ben bunu alıp altına bağlayanların olduğunu da biliyorum."

GİRESUN OLAYI!
"Giresun olayı algıydı. Elâzığ’daki mağdur olan vatandaşa böyle bir yardım yapılmadı diyemezsiniz. Evi ağır hasarlı olduğu için taşıyan, Giresun’da sel dükkanı aldı götürdü. Orada 50 bin katkı değil. 50 bin TL ‘ye kadar olanı ödeyeceğiz burada da aynısını yaptık. Eğer evi hasarlıysa vatandaşımızın Giresun’da bir ilin bir ilçesinde kaymakam Elazığlı hemşehrimiz. 6-7 milyonluk bir rakamla burayı kıyaslamak çok acımasızca olur. İkisi aynı değil. Elazığ milli ve manevi değerlerine bağlı, Elazığlı bir insanın yarasının sarılmasına sitem etmez. Burada yanlış bir algı oluştu."

ESNAFLARA VERİLEN KREDİLER
"Son dönemde faizlerdeki değişiklik ile birtakım bankalar bazı ödemeleri bekletti. Vatandaşımız alamadığında hemen açıyor söylüyor. KOSGEB ödese banka ödemiyor. Biz genel müdürlüklerle konuştuk. İlk açan Ziraat bankasıydı. Bankalar bizim baktığımız gibi bakmıyor. Kullandırdığı paranın geriş dönüşümünü düşünüyor. Deprem sürecinde bakanlarımız çabaladı. Biraz daha esnek olması için. Bankacılığın katı kurallarına karışamıyoruz bazen."

GİRESUN’DA BÜTÜN ESNAFA HİBE VERİLMEDİ
"Giresun’da bütün esnafa verilmedi ama Elazığ’da bütün esnafa verildi. Elazığ’da çemberi genişlettiğimiz için alamayan oluyor. Haber ilk söylendiğinde öyle anlaşıldı ama izah edince her şey anlaşıldı. Bir yerde başarı öyküsü sağlayıp herkese 50 bin TL kazandırmışsınız bir tarafta az kişiye hibesiz kullandırmışsınız."

TOKİ ELAZIĞ’I MAĞDUR ETTİ Mİ?
"TOKİ mağduru, TOKİ’nin ilimizi mağduru ettiğini düşünmüyorum. Eski TOKİ mantığı bize uygun değil. Elazığ’da yapılan projeler mesela Mustafa Paşa Mahallesi; baktığınızda sanki bir AVM sokağında yürür gibi çizilmiş. Daha iyisi olabilirdi. Şu anda estetik kaygınında olduğu yapılar olduğuna ben şahitlik ettim. Siz yıllarca orada yaşamışsınız aklınızda bir şeyler kalmış. Şu anda yapılanlar sizin hayalinizde olamayabilir ama ben yapılanların taktirle karşılandığını gördüm. Artık Karşıyaka çok güzel. Ucube görüntüsü kalktı."

“BENCE ELAZIĞ’DA KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİK”
"Kimisi bize küçük ev yapın diyende var keşke daha büyük yapsaydınız diyende var. Burada herkese uygun ev yapmak mümkün değdi. Bir standart var ona göre gitmek yürümek zorundasınız. Yapılan binalar çok güzel binalar. Bence Elâzığ’da krizi fırsata çevirdik."

AFET BÖLGESİ
"Afet bölgesi gibi bir kanun yoktu. Elazığ’da çok farklı anlam çıktı. O zaman ETSO başkanımızın da talebi farklıydı. Ben o 14 maddenin çoğuna kabul oyu verdim. Toplum o zaman dedi ki afet bölgesi olmadığı için yapılmıyor. Elazığ öyle olmadı ki. Biz Elâzığ’ın hepsinin başka alana götüremeyiz. Bir kavram karmaşasından dolayı inha oluştu. Acılar tazeydi. Ama sonunda her şey anlaşıldı. Böyle olunca ortada buluşuldu."

OKULLARDAKİ DURUM
"30 tane okul yıkılınca 30 okula giden öğrencilerimiz ne olacak deniyor. Türkiye’de tekli eğitim sisteminde Elâzığ %96’larda olan illerden biri. Yeni eğitim öğretim yılı gerçi pandemiden dolayı belli değildi. Okula giden öğrenciler sabahçı ve öğlenci şeklinde değerlendirilebilir. Kapasite 2 katına çıkıyor. Hastane yeri ile alakalı öğretmen evi taşındı. Oraya bir okulumuzda geçecek. Faaliyet gösterecek."

DASK MAĞDURİYETLERİ
"Depremde önce dahi evi DASK’lı yaptırmamız rağmen içeriğini bilmiyordum. Deprem başımıza geldiğinde birçok sıkıntı bize geldi. DASK birtakım mağduriyetler oluşturdu. DASK’ın yönetim kurulu üyelerinden biri bizim AFAD Başkanımız Mehmet Güllüoğlu, daha sonra maliye bakanlığına bağlı olduğunu öğrendik bakan yardımcımızla konuştuk. Millet durduk yere DASK yaptırmıyor. Kredi alırken o zaman yapıyor. DASK’ın şubesi yok. DASK ile ilgili sıkıntı olunca millet muhatap bulamadı. Bir takım sıkıntılar mağduriyetler oldu. Vatandaş DASK’a başvurdu DASK geldi binaya dedi ev orta hasarlı çevre ve şehircilik bakanlığındaki adam ağır hasarlı demiş. DASK ise o eve ben orta hasarlı dedim diyor. Burada asıl muhatap Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Bunun sözünün bağlayıcısı olması lazım. 400’e yakın DASK ile sıkıntısı olan vatandaş var. Elimdeki rapor sağlıklı olmayabilir. Ama takip ediyoruz. Her vatandaşın ulaşa imkanı olmuyor. Gündeme aldığımız maddelerden biri bu. Berat beye ileteceğiz. Bu tür mağduriyetlerin giderilmesi için DASK’ın esnek olması lazım. Çevre ve Şehircik bakanlığının sözünü geçmesi lazım. Ağır hasarlı ise DASK bunu kabul etmeli."

“İRTİBAT BÜROSUNUN AÇILMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIM”
"Pandemiden dolayı yönetim kurulunu DASK toplayamadı ve süreç uzadı. Biz bakanlarla belli periyodlarla bir araya geliyoruz. Çevre ve Şehircilik bakanımızla dün konuştum. Bu hafta bekliyoruz. Bana derseniz ki gözden kaçırdığınız neler oldu pek çok şeyi yaptık ama gözden kaçırdıklarımız oldu. Biz daha önce afet yaşamamıştık. Kimsenin bir siyasi tecrübesi yok. Ben başka bir şehirde böyle bir şey yaşasam artık derim DASK’Ia bir ofisi olsun. Ben her zaman dile getiriyorum ama ben tek altından kalkamam. Ama irtibat bürosunun açılması için çalışacağım. Yapamayacağım ya da bu konuda afaki olacak bir şey ile mücadele etmem. Ama afaki olacak şeyi savunurum. Geçen hafta Öznur Çalık’a dedim. Depremle ilgili cumhurbaşkanımızın yanına gidip konuşalım oda dediki gidip söylesek kızabilir ama dedim memleketimiz için kızsa ne olur. Bir şey olsa gider söyleriz. Cumhurbaşkanımızın yakın çalışma arkadaşıyız. Çoğu şeyi rahatlıkla gidip söyleyebiliyoruz."

DEPREM KONUTLARININ FİYATI!
"Fiyat konusunda dengesizlik olmayacak. Hepsinin değeri kendisine göre. Devlet kişinin barınma hakkı sağlamakla mükellef. Dünyanın hiçbir yerinde devlet yıkılan konutu yapmaz. Sigortanız varsa sigortanız yapsın der. Türkiye sosyal bir devlet güçlü devlet. Başımıza bir afet geldi. Bu şartlarda senin evini yapman zor. Ben sana konut yapacağız. Devlet diyor ki 2 yıl geri ödemesiz yapacağım. Bunu yapmam için benim belirli şartlarda belirli standartlarda yapmam lazım. Bunu aynı şekilde yapmak mümkün değil. Hızlı hareket etmek için toplu konutları toplu alanlarda ihaleye veriyor. Bu gayet normal bir şey. Sizin ev hakkınızı elinizden almıyor. Siz ben devletten yardım almıyorum derseniz ben evimi yapacağım devlet yaptırıyor. İsterseniz size ev de veriyor."

“MÜJDEYİ CUMHURBAŞKANIMIZ VERECEK”
"Fiyatla ilgili neden mi net bir şey demiyoruz. Fiyat söylemeyince vatandaş kendisi rakam çıkarıyor. Bu düz mantık. Bu maliyeti. Biz maliyetin ötesinde sayın Cumhurbaşkanımızdan müjdeler bekliyoruz. Belki Cumhurbaşkanımız %şu kadarını ben vatandaşıma hibe ediyorum diyecek. Bunu söylemek bana düşmez bu cumhurbaşkanının kendisine düşer. Cumhurbaşkanımızın Elâzığ’a gelişini planlamıştık ama Giresun olayı ile ortalık biraz karıştı ve süreç uzadı. Bu müjdeyi Cumhurbaşkanımız kendisi verecek. Fiyatları söylemek zorundayız ama fiyat belli değil.

KONTEYNERDA YAŞAYAN VATANDAŞLAR
"Vatandaşın kafasını kurcalayan konteynerde yaşayanların, biz kışı da konteynerda mı geçireceğiz. Kimse konteynerda yaşamak istemez. Vatandaşın evinde yakaladığı konfor konteynerde olmaz. 1724 konteyner şu an sadece dolu. Bunların bir kısmı ev sahibi değil kiracı. 1724 aile ev biterse bu iş bitecek. Ben gelmeden önce baktım 17 bin konutun ihalesi yapılmış. Bunun 7 bini 12 aydan önce. Bunu güçlü müteahhitler yapıyor. Bunlar erken bitecek. Her konteynerdaki hak sahibinin iddia edilen yerde konutu bitmiş olacak mı? ancak konutları bitince onları evlerine geçecek. Konutlar biterse biz bu aileleri oraya taşıyabilir miyiz diye düşündük. Evi ne zaman biterse gidip oraya taşınsın. İsterse o evde de kalabilir."

MADEN İLÇESİNDEKİ DURUM
"Biz madenin ısrarla gelişebilecek bir yere taşınmasını söyledik. Gezin’e Tekevlere. Madenli en son tamam dedi. Bu bizim gençlerimizin geleceği. Ama bütün madeni taşımamızı istedi. Maden’in hepsinin taşınmasının büyük maliyeti vardı. Bürokratlarımızı Maden’in üzerinde helikopterle gezdirdik. Yeni Maden yapmak daha akıllıca olacak. Madenli vatandaşlarımızın kanaati de böyle. Ama belediye başkanımız bunu vatandaşın istemediğini söyledi. Madenlinin madende kalmak istediğini çıkmak istemediğini söyledi. Biz bu yüzden adımda atamadık. Askıda kaldı. Sosyal konutlarda askıya aldık. Artık konutların ihalesi yapılacak."

6. BÖLGE TEŞVİKLERİ
"Hiçbir şey anlamayan orada fırtına kopardı. Vay Elazığ 6’ıncı bölgeden 4’üncü bölgeye düştü. Biz Elâzığ’ı 6’ıncı bölgeye sokarken şöybir kılıf uydurduk. Binali bey ile uzun uzun konuştuk. 8 il buna dahil edildi. Elâzığ 6’ıncı bölgeden yararlanmaya devam etti. Daha sonra çıkan kanunların hepsi süreli çıkar. Bir öğrenciye sınav tarihini koymazsanız o güne kadar hazırlık yapmaz. Buda öyle bir şey. 6’ıncı bölgenin biteceği belliydi. Neden o zaman tepki gösterilmedi de şimdi gösteriliyor. Biz Öznur Çalık ile teşvik başkanları ile konuştuk. Onlar kavram karmaşasını ortadan kaldırmak için çıkarılan bir düzenleme olduğunu dediler. Teşvik süresi bitene kadar gelip teşvik belgesi alınabilir. 21 Ağustos’ta işin bitmesi lazımdı. Ama insanlar şu an teşvik alabiliyor. 2020 sonunda bitiyor. 2020 yılına kadar teşvik belgesi almış alacak olan herkes 10 yıl boyunca 6’ıncı teşvikten yararlanacak. 2030’a kadar. Diyelim ki 6’ıncı teşvik uzatılmadı ki elimizden geleni yapacağız."

“KÖYLERDE İKİ KATLI EVLER İÇİN AFAD ŞUAN TALEPLERİ TOPLUYOR”
"Vatandaşın oradaki arsası 100 metrekare, siz orada konut yapacaksınız kullanım 40 metrekare… İl Genel Meclisi’ne gittim geçen gün. Bir meclis kararı gerekiyordu. Vatandaşın arsası kaç metrekare olursa olsun onun orada ev yapmasını sağlayacağız. Bu saatten sonra vatandaşımızın arsası ev yapabilecek metrekareye yetecek kadar yer olduğunda ona yerinde ev yapacağız. Biz vatandaşımıza bugüne kadar dedikki 90 metrekare ev yapacağız. Bir kısmı iyi buldu bir kısmı küçük buldu. Giresun’dan sonra vatandaş 2 katlı ev istiyoruz dedi. Bizde bundan aciz değiliz dedik. O zaman iki yapalım dedik. TOKİ başkanıyla konuştuk. Üzerinde çalıştığımız konulardan biriydi. AFAD’a hızlı bir şekilde talep toplayın dedik. Genel kanaat iki katlı derse iki katlı yaparız. İki katlı evde tabiki maliyet artacak. Fiyatı belli değil. Cumhurbaşkanımız müjdeyi verecek. Ayrıca EYY konusunda Cumhurbaşkanımızın yanına gittim, görüştüm. Geçmişte EYY uygulanmış vatandaşa verilmiş. Vatandaş kendi evimi kendim yapayım demiş. Ama ilk depremde yapılan evler yıkılmış."

ORTA HASARLI BİNALAR
"Vatandaşlar bize diyor ki Tapuda orta hasarlı olacak biz burada değer kaybına uğrayacağız. Güçlendirme yapılırsa bir şey olmaz ama güçlendirme yapılmazsa 1 yıl sonra ağır hasar olacak ve hak sahipliği kaybedilecek. Güçlendirme çok sıkıntılı değil. Bunların güçlendirilmedi hemen yapılacak ve rahat edecekler. Tapuya her hangi bir şey yazılmayacak ve satılırken sorun yaşamayacaklar. Kimse bilmeyecek. Ağır hasarlıya verdiğimiz gibi orta hasarlıya da teklif ettik. Kentsel dönüşümden faydalanabilirsiniz dedik."