Milletvekili Erol Seçim Tarihini Açıkladı

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık'ın sunduğu Gündem programında Elazığ ve ülke gündemine ilişkin soruları yanıtladı. 

Milletvekili Erol, bir soru üzerine, bu yılın sonbahar aylarında erken seçim beklediğini söyledi. 

Türkiye'de ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiğini, iktidarın ekonomiyi ikinci plana atarak pandemi ile mücadelede sağlık başarısı oluşturup seçimlere gitme hedefinin olacağını ifade eden Erol, "Ben bugüne kadar erken seçim olacağına ihtimal vermiyordum. Ama ben bu saatten sonra 2021 yılının sonbaharında erken seçime beklentisi içindeyim. Çünkü ekonomiyi yönetemiyorlar, yeni kaynak üretemiyorlar. Gün geçtikçe daha kötüye gidecek. Kötüye gittikçe de kendileri tartışır hale gelecekler. Toparlama şansı yok. Burada şunu yapabilirler; Kapanmadan sonra aşı işine biraz ağırlık verebilirlerse aşı temin edebilirlerse, sağlıkta bir başarı hikayesi oluşturarak, ekonomiyi ikinci plana atıp sağlıktaki başarıyı gösterge göstererek, bunun üzerinden siyaset kurgulayarak bir erken seçime gidip 5 yıl  daha iktidar olur düşüncesiyle, o 5 yılda da ekonomiyi toparlarız diyecekler. Çünkü ekonomi daha kötüye gidecek. Şuanda devletin bütün fonları ve kaynakları tüketilmiş durumda. Yeni kredi, borç bulamıyorsunuz. Uluslararası piyasalar size borç vermiyor yada çok yüksek faizlerle veriyor. IMF'nin şartları ve koşulları var: Diğer taraftan yeni kaynaklar yaratamıyorsunuz. Para basıldı ama basılan para pek işe yaramadı. Pandemiden dolayı vergiler toplanamıyor. Haliyle bütçe açığı oluşuyor. Geçmişte kamu bütçesi sorumsuzca harcandı. Merkez bankasının yedek akçesi, fonlarda biriken paralar hiç bitmeyecekmiş gibi harcandı. Şimdi de sıkıntı yaşanmaya başlandı. Ben 2021 yımlının seçim yılı olacağı düşüncesindeyim." diye konuştu. 

GRİ PASAPORT KONUSU
Milletvekili Gürsel Erol, ülke gündeminde uzun süre yer alan bazı belediyelerin sağladığı grip pasaportla yurt dışına gönderilen kişilerin geri dönmemesi olayına da değindi. 

Elazığ'ın isminin yıpranmaması için konuyu bürokratik ve hukuki boyutuyla yakından takip ettiklerini belirten Erol, bu konuda bir suistimal olması halinde sorumlularının cezalandırılması gerektiğini ifade etti. 

Erol, şöyle konuştu. "Bazı noktalarda kentin adının olumsuz anılmaması için bazen ben yalnızca işi bürokratik boyutuyla gündeme getiriyorum. Aslında gri pasaport meselesi çok ciddi bir mesele. Üç belediye var. Belediye başkanlarımızdan ikisiyle yakın dostluğum var. Ben bunu politik, siyasi bir malzeme haline getirmeden ama sonuç itibariyle yapılan işlemle ilgili de bir suistimal, bir kasıt, bin menfaat varsa sonucundan da kim etkilenirse etkilensin. Bununla ilgili kamuoyu oluşturmak yerine, biz İçişleri Bakanlığından bir mülkiye müfettişi görevlendirerek bu sürecin soruşturulması gerektiğini talep ettik. Bizim yazımız mı etkili oldu, Bakanın böyle bir inisiyatifimi olacaktı bilmiyorum ama, bizim yazımızdan sonra buraya bir mülkiye müfettişi gönderildi.  Mülkiye müfettişinin tespitleri ve raporlarını alacağız. Diyelim ki bir belediyeden 45 kişilik görevlendirme yapılmışsa, bu 45 kişiden 40'ı geri dönmüşse, 5 kişi geri dönmemişse burada çok suistimal aramaya gerek yok. Diyelim ki 45 kişiden 40'ı geri dönmemiş. O zaman burada bir kasıt var, suistimal var. Bunun da hukuktaki gereği neyse yapılmalı. Biz bu işi çok Türkiye boyutunda farklı noktalara taşımayız, Elazığ'ın adı yıpranmasın ama bir bedel de ödenecekse, yanlış yapanlar bunun bedelini ödeyecekler. Bunu kamu düzeni içerisinde yasalar neyi tarif ediyorsa onun yerine getirilmesinin takipçisi olacağız. Bununla ilgili mülkiye müfettişinin raporuyla ilgili Ankara'ya gittiğimizde talep edeceğiz: Zaten valiliğe de gelir. Biz de alabiliriz onları. Alacağız bunlarla ilgili süreci takip edeceğiz. Bu iş kapatılsın, gitsin demeyeceğiz. İyi niyetli bir suistimal varsa o farklıdır ama menfaat karşılığı bir organizasyon varsa onun sonucunun farklı olması lazım. değişik duyumlar var: Geldi denilenler var, gelmedi denilenler var. Bunları kamuoyuna yönelik tartışmak istemiyorum ama  bu demek değildir ki bu işin takipçisi değiliz. Yalnızca, Elazığ'ın adı yıpranmasın diye işi bürokratik, hukuki boyutuyla takipçisi olacağız."