'Tütünü Bırak, Ömrüne Ömür Kat'
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Dünyada her yıl 1,2 milyon kişinin 'pasif içicilik' veya 'pasif etkilenim' olarak adlandırılan tütün dumanına maruz kalma nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Açık, 'Tütün dumanında bulunan dört binden fazla kimyasal, çocukluk çağı kanserlerinden kalp krizine uzanan hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Tütün kullananlar, kullanmayanların da yaşam hakkının ellerinden alınmasına yol açabiliyor' dedi.
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Dünyada her yıl 1,2 milyon kişinin ‘pasif içicilik’ veya ‘pasif etkilenim’ olarak adlandırılan tütün dumanına maruz kalma nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Açık, “Tütün dumanında bulunan dört binden fazla kimyasal, çocukluk çağı kanserlerinden kalp krizine uzanan hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Tütün kullananlar, kullanmayanların da yaşam hakkının ellerinden alınmasına yol açabiliyor” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre dünya genelinde her yıl 8 milyondan fazla insan tütün nedeniyle hayatını kaybediyor. Ancak bu kişilerin tamamı sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanıcısı değil! Veriler, yılda yaklaşık 1,2 milyon kişinin ‘pasif içicilik’ veya ‘pasif etkilenim’ olarak adlandırılan tütün dumanına maruz kalma nedeniyle hayatını kaybettiğini gösteriyor.
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada pasif etkilenimin yol açtığı hastalıklara ve DSÖ’nün bu yılki temasına dikkat çekti. DSÖ’nün her 31 Mayıs için bir tema belirlediğini ve bu yılın temasının da ‘Tütüne değil yiyeceğe ihtiyacımız var’ olduğunu söyleyen Prof. Dr. Açık, dünyadaki gıda krizi ve kıtlık tehlikesine dikkat çekerek, “Tütün yetiştirmek için dünyada her yıl yaklaşık 3,5 milyon hektar arazi daha kullanılıyor ve 200 bin hektarlık ormanlık alan zarar görüyor. Arazilerin verimini azaltma, ekosistem üzerinde yıkıcı bir etki bırakma gibi sonuçlara yol açan tütün yetiştiriciliği, küresel gıda krizini artıran nedenler arasında yer alıyor. Gerek gezegenimize gerekse insan sağlığına büyük zararları olan tütün ekimi yerine sürdürülebilir tarım ile sağlıklı gıda sağlamaya, gıda krizi ve kıtlık riskinin önüne geçmeye odaklanmalıyız” dedi.
“Pasif etkilenim anne karnından itibaren başlıyor”
Tütün dumanında dört binden fazla kimyasal bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Açık, bu dumana maruz kalanların, yaş grubu fark etmeksizin çeşitli rahatsızlıklar yaşama ihtimalinin arttığını vurgulayarak, “Pasif etkilenim henüz anne karnında başlıyor. Yenidoğanlar ve küçük yaşlardan itibaren dumana maruz kalan çocuklarda akciğer gelişimi bozulabiliyor. Bu bebek ve çocukların solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklığı da daha düşük oluyor. Ayrıca tütün dumanı, ani bebek ölümleri ve çocukluk çağı kanserlerine de yol açabiliyor. Dolayısıyla başta ebeveynler olmak hiç kimse bebeğin veya çocuğun yanında tütün kullanmamalı” diye konuştu.
“Havalanan tozlar bile vücuda sigara dumanı alımına yol açabiliyor”
Tütün kullanıcılarının yarısının, bu kullanıma bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade eden Açık, “Bu hastalıkların önemli bir kısmını solunum yolu hastalıkları, başta akciğer kanseri olmak üzere kanser türleri, kalp krizi ve damar tıkanıklığı olarak da bilinen iskemik kalp hastalığı oluşturuyor. Diğer taraftan ikinci el sigara dumanı olan pasif etkilenimin yanı sıra üçüncü el sigara dumanı da ciddi rahatsızlık ve hastalıklara neden olabiliyor. Çünkü sigaranın deri yoluyla sindirim aracılığıyla veya havalanan tozların emilimiyle vücuda alınmasını ifade eden üçüncü el sigara dumanı da kanserojen etki gösterebiliyor” açıklamasında bulundu.
“Denetimler sıkılaştırılmalı ve yaptırımlar uygulanmalı”
Pasif etkilenimin önüne geçmede yasa hükümlerinin uygulanmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Açık şöyle devam etti; “Kapalı alanlarda ve kamuya açık bazı açık alanlarda sigara içilmesinin yasaklanması, tütün ürünlerinin reklam ve promosyonlarının kaldırılması gibi son derece önemli yasal düzenlemelerimiz bulunuyor. Ancak uygulama noktasında eksik ve ihlallerin olduğunu kabul etmeliyiz. Özellikle dumansız hava sahası olması gereken alanlarda tütün kullanımına göz yumulmaması çok önemli. Çünkü tütün kullananlar yalnızca kendilerinin değil çevrelerindeki kişilerin hayatını da tehlikeye atıyor, sigara içmeyenlerin yaşam hakkının ellerinden alınmasına yol açabiliyor. Bu nedenle hem dumansız hava sahası alanlarımızı artırmalı hem de denetimleri sıkılaştırıp, yaptırımları uygulamalıyız.”
“Tütünü bırak, ömrüne ömür ve kalite kat”
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği olarak herkesi sigara, diğer tütün ürünleri ile elektronik sigarayı bırakmaya davet ettiklerini belirten Prof. Dr. Yasemin Açık, “Sigara kullanıp da bırakmak isteyenler genellikle sosyal ve ekonomik stres nedeniyle bırakmakta zorlandıklarını söylüyor. Halbuki tütünsüz yaşam sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşamı ifade ediyor. Bir başka deyişle tütünü bırakan ömrüne ömür ve kalite katıyor. Sigarayı bırakmak için ilk adım bu konuda kararlı olmak. Deneyip zorlananlar olabilir çünkü nikotin bağımlılığı hafife alınacak bir konu değil ancak önemli olan vazgeçmemek. Bu süreçte Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’ndan veya bir uzmandan profesyonel destek almak da süreci kolaylaştıracaktır” şeklinde konuştu.