Harput, yaşayan medeniyetlerin izlerini günümüzde yaşatabilen bir Anadolu kenti olması hasebiyle Harput’un tarihi, zengin bir kültürel mirası barındırmaktadır. Bu kültürel mirasları sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik olarak geçmişten günümüze bir köprü vazifesi yaptığı her kesimin de malumudur.
Dedem derdi ki oğul; HARPUT eski kaledir.
Taşı topraktan fazla, aslında yek paredir.
Kat kat olmuş kayalar, her katı ayrı çağdır,
Bir mihraptır kurulmuş. Dağ üstünde bir dağdır.
Güneşten evvel doğar minare alem alem;
Tarihe ilk besmele; çekmiş kudretli kalem..
Mayası sütten hasıl, tarihe derc olmuştur.
Bin kavim bu kalede acep; nice olmuştur...
“İlhami Bulut”
Medeniyetimizin mihenk taşlarından bir mekan olan Harput’ta, son yıllarda İç Kale (1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı) başta olmak üzere birçok tarihi yapıda Elazığ Belediyesi Kudeb marifetiyle arkeolojik kazılar yapılmış(2015-2018), bu eserlerin restorasyon projeleri tamamlanmış ve uygulama aşamasına gelinmiştir.
Ayrıca Harputta, uluslararası korumacılık adına güzel bir adım atıldı ve Harput, bütün olarak 2018 yılında UNESCO Kültür Mirası Gecici listesine kabul edildi.
Ne büyük mutluluk Harputlu olmak,
Sazı ve sözüyle onu yaşamak,
Tarihi karıştır, tanı Harput’u,
Böyle bir diyardan mümkün mü kopmak.
"Lokman Tasalı"
Evet, Harput Kalesinde de Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail AYTAÇ ve biz uzman ekiplerin, beden gücü ile çalışan işçi arkadaşlarımızın, ustaların gayretleriyle güzel şeyler oluyor.
Şöyle ki…
21 Ekim’de Harput’un 936. Fetih yıldönümü münasebetiyle; Sayın Valimiz Dr. Ömer TORAMAN, Belediye Başkanı Sn. Şahin ŞERİFOĞULARI, ilgili kurum müdürleri ve kıymetli hazirunun katılımıyla Harput İç Kale’de; Urartular Döneminde sarnıç olarak yapılan ve Artuklu Döneminde Belek Gazi tarafından, Haçlı Kral ve Kontlarının, ayrıca IV. Murat’ın Bağdat ve Revan seferlerinde esir aldığı Safavi Komutanlarının hapsedildiği Zindanın konservasyon ve ışıklandırması tamamlanarak, Yine Urartu Döneminden günümüze kadar gelen Açık Hava Kutsal Alanın temizliği yapılarak turistlerin gezebilecekleri duruma getirildi.
Ayrıca Harput kültürünün belli bir yönünü ifade eden Kürsübaşı, sohbetleri, ziyafetleri, yarışmaları, müzikli eğlenceleri ve halk hikâyeleri anlatımları gibi kültür hayatımızda önemli yeri olan konuların işlenmesi ve günümüze kadar gelmesi açısından önemlidir. Kürsübaşı’nda Muhalif Faslı, Çayda Çıra Yanıyor, Göremedim Âlemde Bir Benzerin Ey Güzel, İsfahan'da Han İşlerim, Yanı Pembe, Muhalif Hoyrat (Sürme Beni), Çayın Öte Yüzünde, Harput Peşrevi (Paşa Göçtü), Kar mı Yağmış Şu Harput'un Başına gibi eserlerden oluşan fasıllarda icra edilirdi.
Bir gül için bülbül giymiş karalar
Sinem üzre göz göz olmuş yaralar
Bu dert beni iflah etmez paralar
Benim derdim dermanını bilen yok
“Hafız Osman Öge”
Bu önemli Kürsübaşı mekânı, Harput İç Kalede Orta Mahallede yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılmış olup, Kürsübaşı alanında Mekân Düzenlemesi etnografik eşyalar serilerek yerli ve yabancı turistlerin gezebilecekleri ve Kürsübaşı havasını teneffüs edecekleri duruma getirilip açılışları yapıldı. Görülmeye değer hale getirilen bu mekânlar mutlaka gezilmeli diye düşünüyorum.
Bir de günümüz teknolojisi kullanılarak yapılan arttırılmış gerçeklik ile Harput’un tarihe yolculuğu başlamış olup ziyaretçilere sesli ve görsel bir gezi gerçekleştirilmektedir. Böylece Elazığ’ın/Harput’un sanal dünyada turizmine katkısı sağlanmış oldu.
Bu çalışmaların dışında; Osmanlı (Orta) Mahallesinin, Osmanlı (I Nolu) Konut’un ve Urartu Su Sarnıcı(Zindan)’nın restorasyon projeleri, ilgili kurul tarafından onay aşamasındadır. Bu projenin uygulaması yapılarak turizme açılması, Şehrimizin ve Bölgenin turizm destinasyonunu arttıracaktır.
Harput Kalesindeki çalışmalara destek veren; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, Elazığ Valiliği, Elazığ İl Özel İdaresi ve Fırat Üniversitesi’ne teşekkür etmeden geçemeyeceğim.
Kartal Yuvası Harput Kalesini, arkeoloji ve sanat tarihi çalışmalarını ve turizme açılan yerleri yerinde görmeniz dileğiyle…
Sağlıcakla kalın.