Antik çağlardan günümüze uzanan kültür şehri, tarihi dokusuyla bir açık hava müzesi, Elazığ’ın ve bölgenin kimliği, Fetih şehitleri beldesi, sinesinde birçok âlim/münevverlerin medfun bulunduğu evliyalar diyarı, yüzyıllarca İslam medeniyetinin hoşgörüsüyle birçok farklı kimliklerdeki milletleri bir arada yaşatmış şehir Harput, diğer adıyla Yukarı Şehir…
Son yıllarda Harput’ta, Bakanlar Kurulu izni ile Prof. Dr. İsmail Aytaç hocamızın özverili çalışmaları neticesinde Kazı Başkanlığını yaptığı İç Kale (hem tarih hem de kültür tarihçiliği adına Harput için önemlidir.) başta olmak üzere birçok tarihi eserlerde Elazığ Belediyesi tarafından tek yapı ölçeğinde projelere yönelik arkeolojik kazılar yapılmış (2015-2018), bu eserlerin restorasyon projeleri tamamlanmış ve uygulama aşamasına gelinmiştir. Bu gayretli çalışmalar sonucunda Harput, bütün olarak 2018 yılında UNESCO Kültür Mirası Gecici listesine kabul edilmiştir.
Anadolu'da herhangi bir benzeri bulunmayan eşsiz taş eser… Harput Kabartması...
Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde sergilenmektedir. Bu kabartmanın imitasyonu yapılarak şehrin önemli parklarında ve Harput’ta sergilenmesi sürdürülebilir turizme katkı sağlayacaktır.
Evet, zaman içerisinde ekonomik refaha bağlı olarak sosyolojik faktörlerin gelişmesiyle; dinlenmek, eğlenmek, gezip görmek ve iş seyahatleri gibi farklı amaçlarla turizm faaliyetlerine katılanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu artışın doğal sonucu olarak da turizm önemli bir sektör konumuna gelmiştir.
Geçenlerde okuduğum bir makalede şu bilgiye ulaştım. “Turizm sektörünün ülke ekonomilerine katkılarını ön plana çıkarmış ve Dünya Turizm Örgütünün 2020 yılında dünya turizm gelirinin 2 trilyon dolar olacağına ilişkin tahmininin de etkisiyle her ülkenin kendi turizm arz potansiyeli nispetinde bu pastadan pay alma veya aldıkları payı büyütme mücadelesine girişmelerine neden olmuştur.” diye yazıyordu.
Bu nedenle, Kültür Turizminin, İnanç Turizminin ve Doğa Turizminin bir arada barındırdığı Harput’a gelen turistlerin (ziyaretçilerin) ihtiyaçlarının karşılanması ve uzun süre Harput’ta zaman geçirmeleri sağlanarak Dünya/Ülke ölçeğinde turizm hareketliliğini burada da yakalamış olacağız. Ayrıca;
Harput’ta Tarihsel- Kültürel değerlerin korunması durumunda da:
- Toplumdaki kültürel çeşitlilik ortaya konulup tanınabilecek,
- Yerel karakterler ve özellikler tanınıp korunabilecek,
- Bir yere ait olma duygusu sağlanıp yerel, bölgesel, ulusal kimlik duygusu geliştirilebilecek,
- Yöre sakinleri ve dışarıdan gelecekler için toplumsal imaj yükseltip salt maddi değil, manevi kazanç da sağlanabilecek,
- Yerel ekonomi canlandırılıp, yöredeki gelirler arttırılabilecek,
- Var olan yöresel yapı stoku sağlıklı duruma getirilip, yeniden kazanım söz konusu olabilecek,
- Geçmişimiz, bugün ve geleceğimize uzanan yerel değerler, sonraki kuşaklar için de yaşatılıp, ileriye yansıtılabilecektir.
Böylece Elazığ/Harput’ta Kültür Varlıkları korumacılığına karşı toplumsal bilinç arttırılmış olacak, Elazığ’ın turizm potansiyeli şehre yansımış olacaktır. Ayrıca turizmin parasal etkilerinin yanı sıra, ekonomide oluşturduğu reel etkilerin en önemlisi de emek-yoğun üretim tekniğinden kaynaklanan istihdamdır. Bu nedenle; turizm sektörü kendisinin doğrudan istihdama katkıda bulunması ve bu sektöre girdi veren diğer sektörlere de dolaylı istihdam imkânları sağlaması dolayısıyla, şehrimizdeki ve bölgemizdeki toplam istihdamı etkileyecektir. Bu durumda bizi şu sonuca götürmektedir:
Şehrin gelişmesi ve kalkınması Harput (kültür/turizm) ile olacaktır.
Sağlıcakla kalın…