Ufuk Çetinkaya

Ben Ne İdim Ne Oldum

Ufuk Çetinkaya

Hırs insanın gözünü kör eder, hele birde zayıf imana haizse tamamen şeytanlaşır, baş etmek, durdurmak mümkün olmaz ve nihayetinde intihar eder. Hayat her zaman bizlere lütuf ve ihsanla gelmez bazen onlara ulaşmak, sahip olmak belli bir evreden geçerek elde edebilir, elbette bunun yükümlülükleri ve zahmeti olacak, insanın buna hazırlaması velhasıl güçlü iradenin nüksetmesi şarttır. Önce kini ve nefreti bırakacaksın.

Mücadele hırs ve tamah üzere değil Yaradanın rızasına mahsar olma gayesi gütmeli, aksi durumunda dünyevi hayat için velhasıl yaşanan zaman diliminde günlük ihtiyaçları karşılamak gayesi ile sürdürürler, yani bu tiplerin yarınla ilgili bir problemi veya planı olmaz. Çevremizde bazı tipler nedense hiç sıkıntı görmemişiz, zalimlerin, imansızların baskısını maruz kalmamışız gibi üzerimizde baskı hegomanyası kurmaya gayret ediyorlar.

“Bencillik, göze takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka kimseyi görmez’’
(Mevlana)

Modern çağda insanların yaşam tarzları da değişiyor. Fakat bazı insanların karakterleri, davranışları hatta huyları da değişiyor. Daha önceden tanıdığımız bazı insanların sonra bencilleşerek egoistleştiklerini görüyoruz. Bu tipler azda olsa aramızda ve çevremizde dolaşıyor. Aralarında yakınlarımız hatta akrabalarımızda vardır.

Bu egoistlerin çevrelerine pek zararları olmaz. Ama zararları sonradan kendilerine olur. Çünkü önceleri maddi yönleri zayıf olduğu için, çevrelerinde pek tanınmaz ve içine kapanık zararsız kişilerdir. Fakat daha sonra maddi yönden güçlenir ve itibar görmeye başlayınca: “ Ben ne idim ne oldum…” diyerek bencilleşir ve egoistleşir.

Artık onlar zenginleşir. İyi bir konuma ve makama gelirler, anılır ve itibar görmeye başlayınca havaya girer. Çevresine ve insanlara tepeden bakmaya başlar. Pek selam vermez hatta verilen selamı bile almazlar…

Belirli bir süre sonra plak tersine döner. İnsanlar o tiplerden kaçar olur. Onlarla sohbet etmek bile istemezler ve yalnızlaşırlar.

Eski günleri arar hale gelirler. Ama giden o şatafatlı, saltanatlı günler artık geri gelmez.
Onun için bencilliğe ve egoistliğe kapılmayalım. Sıkıntılı Geçmişimizi unutmayalım, geleceğimizi iyi planlamalıyız. 

Dostlarımızı kaybetmek yerine yeni dostlar kazanmalıyız. Son günlerimizi samimi ve candan dostlarla geçirelim. Herkesi sevelim ki sevilelim.

Yorumumuzu, nasihat gibi bir sözle noktalayalım.

"Bir insanın kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında da o kadar noksanlık var demektir" (Hz. Ali)

Yazarın Diğer Yazıları