35 Kediye Anne Şefkatiyle Bakıyor

Elazığ'da çocukları bebekken vefat eden, asgari ücretle çalışan eşi ile birlikte yaşayan 56 yaşındaki Fatma Dinç, 10 yıldır sokakta bulunan yaklaşık 35 kediye anne şefkati ile bakarak örnek oluyor.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
35 Kediye Anne Şefkatiyle Bakıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Nailbey Mahallesi’nde eşi ile birlikte yaşayan, iki çocuğu bebekken vefat eden Fatma Dinç, 10 yıldır hayatını sokak kedilerine adadı.

Sabah namazının ardından evinde hazırladığı mama, süt ve suyla sokağa çıkan Fatma teyze, sokak hayvanlarının yoğun olduğu belirli noktalarda kedileri besleyerek onlara annelik yapıyor. Her gün aynı saatlerde günde ortalama 35 kediyi kendi elleriyle besleyen Fatma teyze bu davranışı ile gören herkese de örnek oluyor. Eşinin asgari ücretle çalıştığını ve evlerinin temel ihtiyaçlarından geriye kalan parayı sokak kedilerine harcadığını aktaran Dinç, kendisine ‘Bakma’, ‘Niye bakıyorsun’, ‘Hayvan bakılır mı’, ‘Senin aklın yok’ gibi ifadelerde bulunanlara inat sokak kedilerine sahip çıkmayı sürdürüyor. Birçok komşusunun da takdir ettiği Fatma teyze, ölünceye kadar gönüllü olarak imkanları ölçüsünde hayvanlara bakmaya devam edeceğini söyledi.

Kedilere olan ilgisinin başladığı anısını anlatan Fatma Dinç, “Ev hanımıyım ve iki çocuğum da vefat etti. Şimdi de sokak hayvanlarına bakıyorum. Ben de acıma hissi çok. Ben bunları birkaç gün inceledim ve baktım ki, çöpten çay, biber sapı gibi şeyler yiyorlar. Ben de acıdım bunlara bakacağım dedim. İlk başta 5 tane yavru kedim vardı, onları büyüttüm. Onlara baktıkça, besledikçe sayıları çoğaldı. Aç olan hayvanlar kapımın önüne geldi ama çok yoruldum. Çünkü bana çok eziyet edenler oldu. Bana ‘Bakma’, ‘Niye bakıyorsun’, ‘Hayvan bakılır mı’, ‘Bırak aç susuz kalsınlar’ dediler. Buna rağmen mücadelemi verdim” dedi.

“Yemiyorum, içmiyorum onlara bakıyorum”
Sofrasından kısıp kedilere süt aldığını dile getiren Dinç, “Biri bana bir şey getirdiğinde onları hayvanlara harcıyordum. Yemiyordum, içmiyordum onlara bakıyordum. Yeter ki onlar aç kalmasın diyordum. Elimden geldiğince ilaçlarını, yemeklerini karşılamaya çalışıyorum. Ben sütü içmedim, onlara içirdim. Oruç tuttuğum anlar yoğurt için içim yanıyordu ama ben onlar yemsiz kalmasın diye onlara süt alıp veriyordum ve yeter ki onlar doysun diyordum” diye konuştu.

Sabahın ilk ışıklarında sokağa indiğini anımsatan Dinç, “7 yıl bu mahallede toplamda da 10 yıldır kedilere bakıyorum. Yemedim, içmedim sabah namazını kıldım. Bunların yemeğini sıcak sıcak hazırladım. Kışın çoğu komşum da görmüştür, çizmeme çorap geçiriyordum ki düşmeyeyim. O şekilde bakıyordum. Sabah saat 06.00’da evden çıkıyorum ve öğleye kadar günde 35 kediyi besliyorum. Beyim asgari ücretle çalışıyor. Biz bin lirayı elektrik, su, doğalgaz ve kiraya ödüyoruz, geri kalanı bunlara harcıyorum. Bana bu konuda hakaret ediyorlar. Bana , ‘senin aklın yok’ diyorlar. Vicdanlı olana aklı yok diyorlar. Ölene kadar da bunları beslemeye devam edeceğim. Ekmek bulamazsam da onları geçindireceğim. Sadece bunların geçimini sağlamak için yardım istiyorum” diye konuştu.

Komşuları takdir ediyor
Fatma Dinç’in hikayesini duyduktan sonra takdir ettiğini ve elinden geldiğince destekte bulunduğunu belirten komşusu Kadir Erişen (60) ise, “Bu mahallede 15 sene oturan ve her zaman gelen giden biri olarak, bu abla dikkatimi çekti. Hayvanlara bakıyor, ilgileniyor. Bir gün ilk sohbetimizde abla 'üstüme kıyafet, ayağıma ayakkabı almıyorum ama onlar benim çocuklarım gibi önce onlara bakıyorum eğer kalırsa da kendime bir şeyler alıyorum' dedi. Ablamız bu işi canı gönülden yapıyor ve kimseden para pul almıyor. Bu korona ortamında insanların yan yana gelmeye korktuğu bir dönemde tüm hayvanları bağrına basıp onlara sahip çıkıyor. Bu hareketinden dolayı kendisini takdir ediyorum. İnsanlar bakmaktan acizken 35-40 tane sadece burada kediye bakıyor” dedi.