'Asgari Ücret, Emeğe Gösterilen Saygının Bir Ölçüsüdür'

TÜRK – İŞ Elazığ Temsilcisi ve Yol - İş Şube Başkanı Mehmet Kara, 2022 yılı Asgari ücret çalışmaları hakkında değerlendirmede bulunarak '2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gerekir' dedi.

'Asgari Ücret, Emeğe Gösterilen Saygının Bir Ölçüsüdür'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türk – İş Elazığ Temsilcisi ve Yol – İş Elazığ Şube Başkanı Mehmet Kara, asgari ücretle ilgili bir yazılı basın açıklaması yaptı.

Başkan Kara, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin son dönemde ekonomide yaşanan gelişmelerin dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde olması gerektiğini vurguladı.

“ASGARİ ÜCRET, İNSANLIK ONURUYLA BAĞDAŞACAK BİR ÜCRETTİR”
Başkan Kara yaptığı açıklamada; “2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çağrısıyla 1 Aralık 2021 Çarşamba günü (yarın) sosyal tarafların katılımıyla yapılacaktır.
Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücrettir. Bu yönüyle asgari ücret, insanın yaşaması ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan asgari gelir kaynağıdır. 

Ülkemizin en büyük işçi örgütleri (Türk-İş, Hak-İş, Disk) insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır.   

Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. 
Bu nedenle, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir.” dedi.

“ASGARİ ÜCRET BİR PAZARLIK ÜCRETİ DEĞİLDİR”
Asgari ücretin emeğe gösterilen saygının bir ölçüsü olduğunu belirten Başkan Kara; “Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının bir ölçüsüdür. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla tespit edilmesi toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir. 

Üç İşçi Konfederasyonu “aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir.  

Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve “ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum” gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. “ dedi.

“ÜCRETLER ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ DAYANILMAZ BOYUTLARDADIR”
Çalışanların ücretlerindeki vergi kesintilerine de değinen Başkan Kara açıklamasında; “Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki, hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantısının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır. 

Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekâr işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yılsonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibariyle kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır. “ ifadelerine yer verdi.