Kendi İşinin Patronu Oldu

Özel sektörde çalışan Ünal Şenel, pandemi zamanında işsiz kaldı. Ardından eşi Ayşe Tuba Şenel, sos ve reçeller yaparak çevresine satmaya başladı. Daha sonra Elazığ’ın yöresel yemeklerini yaparak satmaya devam eden Şenel, eşinin yeniden işe girdiği firmaya günlük yemek vermeye başladı. Bu süre zarfında biriktirdiği para ile kendine bir bilezik alan Şenel, kendine ait bir iş yeri açmak istedi. Kızını dershaneye kayıt için götüren Şenel, Ataşehir Mahallesi’nde kiralık bir dükkan gördü.

"KENDİ İŞİNİN PATRONU OLDU"
Eşiyle konuşan Şenel, altınlarını bozarak ‘Ayşe Ananın Mutfağı’ adlı dükkan açtı. 4 senedir 2 kızının ve eşinin desteği ile gece gündüz demeden mücadele eden Şenel, aynı zamanda 4 kişiye de istihdam sağladı. Basamakları bir bir alın teri ve azim ile çıkan Şenel, kendi işinin patronu oldu. Sevimli dükkanında ekibiyle birlikte yöresel ev yemekleri, meze, kurabiye ve pasta çeşitleri çıkaran Şenel, müşterilerinin taleplerine yetişmeye çalışıyor.

Pandemi sürecinde eşinin işsiz kaldığını dile getiren Ayşe Tuba Şenel, “Bu işe pandeminin içerisinde başladık. Eşimin işsiz kalması dolasıyla neler yapabiliriz diye düşünürken çok sevdiğimiz bir arkadaşımız bize fikir verdi. Elimin çok lezzetli olduğunu söyledi. Kafamızda bir soru işareti oldu ne yapabilir diye düşünürken ilk olarak sos ve reçellerimiz ile başladık. Daha sonra içli ve kavurmalı gömme, zeytin yağlı sarma, su böreği yaptık. Bunları evde yapmaya başladım. Eşim de ardından bir işe başladı. İş yeri sahibi bizim evden işyerine 15-20 kişilik yemek istedi. Evde 20 kişilik yemek benim için zor oluyordu ama onu da başardık” dedi.

"ELİMİZDE HİÇBİR SERMAYE YOKTU"
Eşinin sürekli bir dükkan açma isteğinin olduğunu dile getiren Şenel, ’’Açıkçası ticaret konusunda risk almak istemiyordum. Çünkü kendime çok fazla güvenmiyordum. Elimizde hiçbir sermaye yoktu. Kızımı dershaneye yazdırırken bu dükkanı gördük. Eşime burayı tutalım dedi. Pandemi zamanında yaptığım birikim ile bilezik yapmıştım. O bileziği bozalım dedim, birkaç tane de ufak tefek altın vardı. Onları bozduk ve işe girdik. Basamak basamak ilerledik ve 4’üncü yılımıza girdik. Kızlarımız, eşim ve ben birbirimize kenetlenerek işletmemizi kurduk. İnşallah çok uzun yıllar devam eder” diye konuştu.

İşletmede bir patronun olmadığını aktaran Şenel, “Ayşe Ana var. Eşim, kızlarım ve müşterilerim bile bana Ayşe Ana diye seslenir. Ayşe Ana lakabına uyum sağladım. Bu isim çocuklarımızdan çıktı. Şuanda işletmemizde 4 kişi çalışıyor. İleride işletmeyi büyüterek sürdürmeyi istiyoruz. Gönül ister ki daha fazla olsun. Daha fazla kadını istihdam edelim. Bu benim en büyük hedeflerimden bir tanesidir. Büyüsek bile yine işlememizde her şey el emeği göz nuru olacak. Makine kullanmamaya kararlıyım. Hem el ve ev usulü deyip hedeflerimizi büyüteceğiz” şeklinde konuştu.

"TEMİZLİK KONUSUNDA ÇOK ÖNEM GÖSTERİYORUZ"
Birçok lezzeti dükkanında bulunduran Şenel, ’’Elazığ yöresine içi dışı etli içli köftemiz, kavurmalı kömmemiz, tere yağlı su böreği, kuru börek, dolanger, baklava var. Aynı zamanda meze, kurabiye ve pasta çeşitlerimiz var. Mutfağımız açık ve şeffaf. Müşterimizin en çok da hoşuna giden durumlardan bir tanesi de budur. Çünkü temizlik ve hijyen konusuna daha çok önem gösteriyoruz. Bu da müşterilerimizin çok hoşuna gidiyor. Aynı zamanda dışarı siparişlerimiz de var. Müşteri bizden ne istiyorsa tüm ürünleri reçete gönderiyoruz” dedi.