'Keşke Bizde Şehit Olabilsek' Dedikten 1,5 Saat Sonra Şehit Düştü
8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş'ın kaza öncesi şehit ailesini arayarak 'Şehitlik herkese nasip olmaz, keşke bizde şehit olabilsek, bize de nasip olsa' dediği öğrenildi
Bitlis’in Tatvan ilçesinde helikopter kazasında şehit olan 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’ın kazadan bir saat önce şehit ailesini arayarak “Şehitlik herkese nasip olmaz, keşke bizde şehit olabilsek, bize de nasip olsa" dediği öğrenildi.
Şehit Erbaş'ın o gün yola çıkmadan önce şehit Musa Yılmaz’ın da mezarını ziyaret ederek, "Şehitler ölmez vatan bölünmez, ruhun şad olsun" notunun bulunduğu çiçeği kabrine bıraktığı öğrenildi.
Dün öğle saatlerinde Bingöl’den kalkış yapan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait Cougar tipi helikopter, Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Çekmece köyü ile Nemrut Dağı yakınlarında düşmüştü. Meydana gelen olayda Elazığ 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’ın da aralarında bulunduğu 11 askeri personel şehit olmuştu.
Korgeneral Erbaş’ın şehit düştüğü kazadan 1,5 saat önce 4 Mart 2016 yılında Şırnak’ta yürütülen hendek operasyonlarında şehit olan Musa Yılmaz’ın şehadetinin 5. yılında ailesini aradığı öğrenildi. Şehidin annesi ve kardeşine Erbaş’ın ’Şehitlik herkese nasip olmaz, keşke bizde şehit olabilsek, bize de nasip olsa’ dediği öğrenildi.
Erbaş’ın dün şehit Yılmaz’ın mezarını da ziyaret ederek "Şehitler ölmez vatan bölünmez, ruhun şad olsun" notunun bulunduğu çiçeği bıraktığı öğrenildi. Erbaş'ın şehit babasının hastanede yattığını öğrenmesi üzerine Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ı arayarak ilgilenmesi için ricada bulunduğu da aktarıldı.
"Keşke biz de şehit olsak"
Şehit Musa Yılmaz'ın annesi Saadet Yılmaz, Korgeneral Erbaş'ın aradığını anlatarak, "'Rahmetlinin yıl dönümüdür, Allah mekanını cennet ve rahmet eylesin' dedi. Sonra eşim ile konuşmak istedi, ben de hastadır deyince hangi hastane olduğunu sordu ve Fırat Üniversitesi Hastanesi dedim.
Selamımı ve şifa dileklerimi ilet dedi. Ben de 'Her zaman acımızı paylaştın ve yanımızda oldun' dedim. Hiçbir zaman bizi bırakmadı, mekanı cennet olsun. O, bizim babamızdır. En son bize, ‘Keşke biz de şehit olsak’ ve ‘Kendini üzme, keşke o mertebe bize de nasip olsa’ dedi. Mekanı cennet olsun, ölüm haberini duyunca başladım ağlamaya.
Belki yaralıdır ve inşallah kurtulur dedim ama çocuklarım da 'Anne haberlerde şehit olduğu söyleniyor' dedi. Allah, ailesine bol sabır versin ve çocuklarını bağışlasın. Allah, öyle bir adamı bir daha tanışmayı nasip etsin hem merhametli hem de şefkatli birisiydi” dedi.
"Komutanımız bazen habersiz geliyordu, ziyaretlerde bulunuyordu"
Şehidin kardeşi Uğur Yılmaz ise, “Dün öğle saatlerinde ağabeyimin şehitlik yıl dönümü olduğu için bizi aradı ve durumuzu sordu. Babamla görüşmek istedi ve babamın hastanede yattığını söyledik. O da ‘Rektörlüğü arayacağım, ne gerekiyorsa yardımcı olsunlar' dedi. Annemle konuştu, bize bol sabırlar diledi.
Şehitliğin ne kadar güzel bir mertebe olduğunu anlattı. Zaten son sözlerinde ‘Keşke bize de nasip olsa da biz de şehit olsak’ dedi. Bizi ikinci aramasında saat 13.00’e geliyordu. Ondan bir iki saat sonra biz de helikopterin düştüğünü öğrendik. İyi ve çok güzel adamdı, bizimle çok ilgileniyordu.
Binbaşı Hüseyin her hafta bize geliyor ve bizi soruyor. Komutanımız bazen habersiz geliyordu, ziyaretlerde bulunuyordu. Çok iyi bir adamdı. Allah ondan razı olsun, mekanını cennet etsin. Son sözlerinde ise ‘Şehitlik herkese nasip olmaz, peygambere komşu oluyorsun keşke bize de nasip olsa’ diyerek bizi teselli etti ve duası kabul oldu” diye konuştu.
Ağabeyinin şehadete erdiği tarihte 7 aylık evli olduğunu anlatan Yılmaz, “Ağabeyim 27 yaşında 4 Mart 2016 yılında Şırnak İdil’de hendek operasyonları döneminde şehit oldu. Çocuğu yoktu. Zaten 7 aylık süreçte toplasan 2 ay evde kalmadı, hep operasyonlardaydı” şeklinde konuştu.
"Şehit aileleri ve gazilere çok hassastı"
Hastanede tedavisi süren Hakkari şehidinin babası Ahmet Sultan Yılmaz’ın sağlık durumu ile ilgili bilgi veren FÜ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi eski Rektör Prof. Dr. Kutbeddin Demirbağ da, “Şehidimizin babası kronik böbrek hastalığı nedeniyle haftada üç gün diyalize giriyor. Onun haricinde akciğer tutulumu da yine söz konusuydu.
İlgili bölümlerle birlikte takip ediyoruz. Akciğer sıvısı boşaltıldı, hastamız rahatladı. Şu anda biyokimyasal parametreleri iyiye doğru gidiyor. İnşallah kısa sürede toparlar ve sağlam bir şekilde evine yollarız.
Osman Paşa ise bizim görev yaptığımız sürede de başka bir şehit yakını olduğunda veya bir gazimiz geldiğinde daha yoldayken bana mesaj atardı.
Bilgi verirdi ve akabinde ziyaretlere gelirdi. Bu şehit ailemizi de yakından takip ediyordu. Bu da onun yüksek insani özelliklerini gösteren bir özelliğiydi. Bunu zaten her zaman yapıyordu. Tekrardan Allah rahmet etsin” dedi.