'TOKİ Kura Çekimini Eline Yüzüne Bulaştırmıştır'

CHP Elazığ İl Başkanı Yavuz Doğdu, TOKİ tarafından yapılan kura çekimini eleştirerek, “TOKİ yaklaşık yirmi saat süren 4.700 konut için yapmış olduğu karma kura çekimini elini yüzüne bulaştırmış, tabiri caizse ‘’Adımız Hıdır, elimizden gelen budur.’’ demiştir.” dedi.

“KURALAR ADİL DEĞİLDİR”
Başkan Doğdu açıklamasında; Biz Zafran, Çatalçeşme, Karşıyaka ve Yemişlik’te yapımı biten TOKİ konutlarının, hak sahiplerine ikametgahı olan bölgelerde verilmeyip karma kura uygulamasıyla belirlenmesini doğru bulmuyoruz. Şehrin bir ucunda oturan aileyi, karma kurayla öteki ucuna göndermek adil değildir. Buna teşebbüs edilirken, ne yazık ki ailelerdeki çalışanların işe, öğrencilerinse okula ulaşabilme durumunu göz önünde bulundurmadılar. Bunun yanında vatandaşlarımızı alışık olduğu sosyal çevresinden koparıp akrabalık, komşuluk ilişkilerini zedelemiş oldular. Aynı zamanda, başlı başına en büyük sorun olarak gördüğümüz 3+1 büyüklüğündeki evlere zor sığabilen aileleri 2+1 büyüklüğündeki evlere mecbur kıldılar. Dolayısıyla hak sahiplerinin hem arsasını hem de parasını kullanarak mağduriyet yarattılar. Esnaflarımızın önce deprem ardından da pandemi koşulları yüzünden çektikleri acıyı hesaba katmadılar.” dedi.

“KURALARDA HAKKANİYET KAVRAMI GÖZETİLMEDİ”
"Bize göre yapılması gereken, vatandaşlarımızı kendi ikametgah adresine en yakın TOKİ konutlarına göre belirleyip buna göre bir kura çekimi gerçekleştirmekti. diyen Başkan Doğdu; “Fakat ne yazık ki bu yapılmadı ve kuralarda hakkaniyet kavramı gözetilmedi. Böyle olunca vatandaşlarımız haklı olarak endişeye kapılıp devlete olan güveni konusunda sarsıntı yaşadı".

“KALICI ÇÖZÜMLER BULMASINI ARZU EDİYORUZ”
"Bugün ilimize teşrif edecek olan deprem komisyonunun, vatandaşlarımızın bu konudaki sorunlarını ve yaşadığı mağduriyetleri etraflıca değerlendirmesini, buna mukabil depremzedelerimizin bir daha aynı sorunları yaşamaması için kalıcı çözümler bulmasını arzu ediyoruz. Bunun yanında, bu konularla alakalı değerlendirme yapılırken muhtarlarımızın da sürece dahil edilmesini daha doğru buluyoruz. Bir yılı aşkın süredir zaten yeterince sorunla mücadele eden depremzedelerimizin karşısına daha fazla mağduriyet yaşatacak yeni sorunlar çıkarmak, sosyal devlet anlayışımıza ne yazık ki yakışmıyor.”