Veysel Akto

Asla Pes Etme!

Veysel Akto

Herkese Merhabalar,
Vazgeçmek bazen kaçınılmaz bir yol veya tek çare gibi görülebilmektedir. Ancak sıkıntılı bir durumda her zaman tüm alternatifler denenmeden bu konuda acele karar verilmemelidir. Önce eldeki tüm imkanlar sonuna kadar kullanılmalı, tüm enerji harcanılmalı ve sonra ortaya çıkan duruma göre bir karar verilmelidir. 

Hayatın birçok aşamasında “Pes Etme” şeklinde de ortaya çıkan vazgeçmek, genelde yenilginin baştan kabullenilmesi şeklinde ifade edilmektedir. Ancak bu durum kişide önyargı oluşturarak başarısızlığı tetiklediği için bu tür zararlı düşüncelerden hemen kurtulmak gerekmektedir. Zira zaferin kıyısına kadar gelmişken pes edip geri dönmek çok acı vericidir. 

LGS ve YKS hazırlıkta öğrencilerin en büyük kabusu olan “Pes etme” düşüncesi, sınav kaygısı ve karamsarlıkla birlikte ortaya çıkarak büyüyen bir virüs gibi öğrencinin iç dünyasına girip her şeyi alt üst edebilmektedir. Bu durum, öğrencide genel olarak sınava 2-3 ay kala ortaya çıkmakta ve pes edip çalışmayı bırakan bir öğrenci, yıllarca aldığı eğitimin ve verdiği emeklerinin boşa gitmesine neden olmaktadır. 

Peki öğrenciyi pes etmeye götüren etkenler nelerdir?
    Sınav hazırlık sürecine zayıf bir konu temeli ile başlamak
    Sene başından itibaren bir plana bağlı olamadan düzensiz çalışmak
    Konulara yüzeysel ve eksik çalışmak
    Konu bitirdikten hemen sonra bu konulardan bol soru çözmemek
    Sınav kaygısı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ümitsizlik
    Deneme sınavlarında alınan başarısız sonuçlar 
    Hedefi olmayan arkadaş çevresi

Pes etmek bir çözüm müdür? Elbette ki hayır. Pes etmek; yıllarca verilen emeklerin, alınan eğitimin yok sayılması ve geleceğe karanlık bir pencereden bakılması demektir. Bu durumda olan öğrenci pes etmeyi düşünmenin yerine bulunduğu dönemin şartlarına ve kendi seviyesine göre mutlaka bir çıkar yol aramalıdır. Bunu, aile veya bir bilirkişi desteği ile yapmak daha sağlıklı olacaktır. 

Öğrencinin bilgi seviyesi ne kadar az olsa da ve sınava ne kadar az bir zaman kalmış olsa da elinden geleni yapmaya yönelik atılan bir tek adım bile pes edip yenilgiyi kabul etmekten çok daha iyidir. Çünkü bilgiyi geliştirme yolunda atılacak en ufak bir adımın dahi öğrenciyi var olan seviyesinden daha ileriye taşıyacağı muhakkaktır. Böyle bir imkan var iken öğrenci neden pes edip her şeyden vazgeçmeyi düşünsün ki? Diyelim ki öğrenci ders çalışmayı tamamen bıraktı. Peki öğrenci bunun sonucunda ne kazanacak? İşe bir de bu boyuttan bakmak daha doğru olacaktır. Elbette ki ders çalışmanın kendisine ve nefsine verdiği rahatsızlıktan kurtulup sınava kadar azıcık rahat etmesinden başka hiçbir şey kazanmayacaktır. Öğrenci pes edince neden sınava kadar çok az rahat edecek diyorum? Çünkü bedenen belki rahat ettiğini sanacak ama pes edip sınavdan umudunu kesen bir öğrenci, ruhen asla rahat edemeyecektir. Gelecekle ilgili hayalleri onu vicdan azabı ile eritip bitirecektir. 

Pes etmek bir kurtuluş değil, ertelemektir. Zira öğrenci nereye giderse gitsin gerek lise hayatında ve gerekse lise mezunu olduktan sonraki hayatında bu kaybetme gerçeğiyle mutlaka yüzleşecektir. Tabi bu yüzleşme büyük bir pişmanlık ve üzüntü ile birlikte gerçekleşeceğinden öğrencide maalesef bir takım yaralar da bırakacaktır. 

Kısacası; pes etmek kesinlikle çözüm değildir. Sınava hazırlanan bir öğrenci, şartları ne olursa olsun en kısa zamanda toparlanarak yeniden güçlü bir başlangıç yapmalı, pes etmekten ve onun getireceği tüm sıkıntılardan bir an önce kurtulmuş olmalıdır. Unutulmamalıdır ki; hiç  kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanarak zirveye ulaşamamıştır. 

Yazarın Diğer Yazıları