Herkese Merhabalar,
LGS ve YKS ile ilgili sık sık yeni haberlerin yapıldığı içinde bulunduğumuz mayıs ayıyla birlikte sınav tarihlerine doğru yaklaşıyoruz. Malumunuz üzere sınav tarihlerimiz yeniden güncellendi ve bu konu tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu durum LGS ileri bir tarihe alındığı için sorun teşkil etmedi ama TYT ve AYT tarihinin önce temmuz ayına, daha sonra tekrar haziran ayına geri alınması zihinlerde birtakım soru işaretleri oluşturdu. Nitekim YKS temmuz ayına alındığında hazırlık öğrencilerimiz arasında genel olarak bir rahatlama havası oluşmuştu. Nasıl olsa daha vakit var diyerek günlük ders çalışma saatlerimizde ufak bir azalma olduğu gibi konularını bitirme konusunda umutlananlarımız da olmuştu. Bu durumun çoğunluğa göre bir hayal kırıklığı yaşattığı muhakkak. Daha önceki yazımda sınavın ertelenmesinden bahsederken ertelemenin hem artılarının hem de eksilerinin olduğunu yazmıştım. Sınav yeniden eski tarihine alındığına göre şimdi bir yandan bu durumun artılarından bahsederken diğer yandan son 45 günlük süreci nasıl değerlendirmemiz gerektiği konusuna açıklık getirmek istiyorum.
Temmuz ayı gibi sıcak bir havada sınava hazırlanmak gerçekten çok bunaltıcı olacaktı. Çünkü her ne kadar çalışma süremiz daha uzun olacak olsaydı da yine de önceki aylardan gelen bir yorgunluk ve bıkkınlık sıcak hava ile birleşince çok can sıkacaktı. Özellikle sınavın haziran ayına alınmış olmasına mukabil bir çok öğrencide yaşanan telaş, ertelenme durumunda ne kadar gevşemiş olduğumuzu göstermektedir. Yani bu durumda topyekün bir toparlanma oldu ve bu durum hepimizin daha zinde olmasını sağladı. Böylece hepimiz bi bahaneyle silkelendik ve daha güçlü bir ateşlenme ile harekete geçtik. İnşallah bu hareketlenme ile ivmemizi hızla yükseltmek için bol bol çalışacağız.
YKS’ye yaklaşık olarak 45 günümüz kaldı. Hemen paniklemeyelim. Sürenin azalması bizi korkutmamalı. Çünkü biz çalıştık ve birçok kitap bitirdik. Şimdi kitap bitirerek hafızamıza yüklediğimiz bu bilgileri derleyip toparlamamız ve denemelerle pekiştirmemiz gerekmektedir. Öncelikle tüm konularımızı baştan bir kere daha gözden geçirelim. (Kendi el yazımızla hazırladığımız notlarımızı - ki bu çok daha iyi olur- tekrar edelim) Bu tekrarları yaptıktan sonra özellikle AYT için 11.sınıf ve 12.sınıf 1.dönem MEB okul kitaplarını çevremizden temin edip kazanımlarına kesinlikle göz atalım. Unutmayalım ki sorular genelde MEB kitaplarının kazanımlarından hazırlanmaktadır. Bu konuları pekiştirdikten sonra bol bol da deneme sınavı çözmeliyiz. Bence her gün bir TYT, bir AYT denemesi ideal. Geriye kalan zamanda ise çözdüğümüz bu denemelerin istatistiğini doğru bir şekilde çıkarıp hangi konularda hata yaptığımızı öğrenmeliyiz. Eğer ard arda aynı konulardan hatamız çıkıyorsa o konuları baştan tekrar çalışmalıyız. Böylece günler geçtikçe hatalarımızı en aza indirip eksiklerimizi gidermiş oluruz. Şunu bilelim ki deneme sınavı çözmek, sadece netlerimizi öğrenip kitapçığımızı yırtıp atacağımız bir çalışma değildir. Bu durum netlerimizi arttırmaz, tam tersine bizi çıkmaza sokar ve moralimizi bozar. Adı üstünde deneme. Her yönüyle kendimizi deniyoruz. Sadece doğru-yanlış anlamıyla değil, süreyi yönetme, farklı soru tipleri görme ve kodlama yapma gibi bir çok yönüyle bize deneyim kazandırır. Onun için bol bol deneme çözüp her denemenin istatistiğini çıkarmalıyız. İleriki haftalarda da hatırlatacağım ama burada da yeri gelmişken bahsedeyim. Son 10-15 yılın çıkmış sorularını da çözmeyi unutmayalım.
Gelelim LGS’ye. Burada da durum çok farklı değil. Zaten 8.sınıfın sadece 1.döneminden soru geleceği için konu bitirmek gibi bir sorunumuz olmasa gerek. Elbette ki her dersten birçok soru bankası çözdük. Fakat bu yeterli değil. Ne kadar çok soru bankası çözsek de deneme çözmeden netlerimizi belli bir sınırın üzerine çıkarmakta zorlanırız. Bunun için bol bol deneme çözerek farklı soru tiplerini görmeliyiz. Tavsiyem, her gün iki deneme çözmemiz ve çözdüğümüz her denemenin üniversite adayı abi ve ablalarımız gibi istatistiğini çıkarmamızdır. Böylece eksiklerimizi tespit etmemiz kolaylaşacak ve hatalarımız en aza inecektir. Özellikle matematik dersinin her yıl olduğu gibi bu yılda uzun ve mantıksal yeni nesil sorularıyla LGS’de en belirleyici ders olacağını da unutmamak gerekir.
Şöyle genel olarak bir bakarsak, sınavın haziran ayına alınmış olması avantaj gibi görünmektedir. Yeter ki bunun farkında olup motivasyonumuzu asla kaybetmeden tekrar etmeye ve deneme çözmeye odaklanalım. Böylece son 45 gününüzü oldukça verimli geçirmiş oluruz.
İyi Çalışmalar.
