Önce Elazığ, sonra Maraş depremi derken deprem bölgesi olarak bir sınav arefesine bozuk morallerle giriyoruz. Çünkü bir yandan binlerce vatandaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşarken bir yandan da ilimizde ara ara yaşadığımız artçı deprem stresleriyle YKS’ye hazırlanmak öğrenciler için hiç de kolay olmamıştır.
Maraş depreminden kısa bir süre sonra MEB’in yaptığı açıklama ile YKS müfredatından 12.Sınıfın ikinci dönem konuları çıkarılarak deprem bölgesindeki YKS hazırlık öğrencilerinin olası mağduriyetleri önlenmiş oldu. Böylece12.Sınıfın ikinci döneminde oldukça önemli ve uzun konuların AYT müfredatından çıkarılmış olması elbette ki sadece deprem bölgesinde değil tüm Türkiye’de sevinçle karşılanmıştır. Bu açıklama, sınavı kazanma umudu azalmış olan öğrenciler için yeniden bir dirilişe de vesile olabilecek öneme sahip olmuştur.
Bu yıl her ne kadar YKS’ye rekor seviyede bir başvuru olmuş olsa da 12.sınıf konularındaki azalma gerçekten önemli bir avantajdır. Özellikle bu konulara şubat ayına kadar henüz çalışamaya başlayamayan öğrenciler için bu düzenleme, sınav yükünün azalması demektir. Böylece öğrenciler, bu konulara sıfırdan çalışmak yerine mevcut konuları daha iyi pekiştirerek eksiklerini kapatma fırsatı kazanacaktır. Tabi bu avantajı yerinde kullanabilmek de ayrı bir maharet istemektedir. Zira bu açıklamaya rağmen hala umudu olmayan ve işi gelecek seneye bırakmış karamsar öğrenciler hiç de az değildir. Bu da göstermektedir ki sınava hazırlık süreci, öğrencinin kendi iç dünyasında psikolojik bir mücadeleyi de kapsamaktadır.
TYT konularında herhangi bir değişiklik olmasa da AYT konularındaki azalma, AYT’de diğer konuların öneminiarttırırken ve buna bağlı olarak AYT konularındaki genel tekrarların önemini açıkça ortaya koymuştur. Bu minvalde hazırlıklar son sürat devam ederken, 9 Mayıs 2023 Salı günü Cumhurbaşkanının Adana’da seçim mitinginde yaptığı son açıklama deprem bölgesindeki YKS hazırlık öğrencilerinisınava yaklaşık 1 ay kala ikinci kez heyecanlandırmıştır.
Bu heyecanın sebebi deprem bölgesindeki illerde deprem mağduru öğrencilere devlet üniversitelerinin mevcut kontenjanlarına ek %25 kontenjan verecek olmasıdır. Öğrencilere yerinde bir sevinç oluşturan bu açıklama, deprem psikolojisi ve deprem mağduriyetleriyle sınava hazırlanan öğrencilerin motivasyonu açısından önemli bir kazanımı ortaya koymuştur.
Buna göre deprem bölgesinde yaşayan öğrencilere sunulan bu avantaj elbette ki üniversitelere yerleşme oranını arttıracaktır. Fakat bu ek kontenjanların sadece deprem bölgesindeki üniversitelerde açılacak olması, bu bölgedeki üniversitelerde olmayıp başka üniversitelerde bulunan bölümleri tercih etmek isteyen öğrenciler için hiçbir avantaj ifade etmemektedir. Örneğin, gemi makineleri işletme mühendisliği bölümü deprem bölgesindeki hiçbir üniversitede olmadığı için bu bölümü tercih etmek isteyen öğrenciler açıklanan bu kontenjan avantajından faydalanamayacaktır. İşte bu noktada benim kanaatim şudur ki; madem deprem bölgesindeki öğrencilerin mağduriyetleri noktasında bir adım atılmak istendi, bu adım deprem bölgesinde ikamet eden deprem mağduru öğrencilere ek puan verilerek daha sağlam atılabilirdi. Böylece şehir ve üniversite farkı olmaksızın mağdur öğrenciler istedikleri tüm bölümleri tercih ederken hak ettikleri bu avantajı tüm mağdur öğrencilerle birlikte eşit şartlarda kullanmış olacaktı. Bu nedenle yapılan açıklama, üniversite ve bölüm tercihleri sadece deprem şehirleriyle sınır kaldığından bölge dışı tercih yapmak isteyen öğrencileri heyecanlandırmaya maalesef yetmemiştir.
Daha güzel günler görmek ve yaşamak umudu ile,
YKS’ye girecek olan tüm öğrencilere başarılar ve kolaylıklar dilerim.