27 yaşındaki damla ikinci kez hayata tutundu
Malatya'da yaşayan 27 yaşındaki Damla Türker, 3 yıl önce babasının böbreğini vermesi ile sağlığına kavuştu. Ancak daha sonra da pankreas yetersizliği ile karşı karşıya kalan Damla, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde ilk kez yapılan pankreas nakli ile yeniden sağlığına kavuştu.
Malatya'da yaşayan 27 yaşındaki Damla Türker, 3 yıl önce babasının böbreğini vermesi ile sağlığına kavuştu. Ancak daha sonra da pankreas yetersizliği ile karşı karşıya kalan Damla, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde ilk kez yapılan pankreas nakli ile yeniden sağlığına kavuştu.
Karaciğer naklinde Avrupa birincisi olan Turgut Özal Tıp Merkezinde ilk kez pankreas nakli gerçekleştirildi. 6 yaşından beri tıbbi diyet hastası olan üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Damla Türker'in 3 yıl önce böbrekleri iflas edince eğitimine ara vererek tedaviye başlandı. Turgut Özal Tıp Merkezinde babasının böbreğinin kendisine nakil edilmesi ile yeniden hayata tutunan Damla'da daha sonra ise pankreas yetmezliği baş gösterdi. Erzincan'da üniversite okuyan Damla, yeniden Malatya'ya gelerek Turgut Özal Tıp Merkezine başvurdu.
Sağlık Bakanlığından 2 yıl önce pankreas nakli ruhsatı alan merkezde şu ana kadar organ bağışı olmaması nedeniyle hiç nakil yapılmamıştı. Organ nakli bekleyen genç kız için umutlu haber ise 26 Nisan'da Şanlıurfa'dan geldi. Vefat eden bir hastanın ailesi tarafından organlarının bağışlanması ile pankreas nakli bekleyen Damla için de yeni bir umut doğdu. Organların Malatya'ya getirilmesi ile hemen ameliyata alınan Damla'ya Malatya ve bölgede ilk kez gerçekleştirilen pankreas nakli yapıldı.
Prof. Dr. Sait Murat Doğan ve Prof. Dr. Turgut Pişkin öncülüğündeki heyetin katıldığı başarılı bir operasyon ile ikinci kez sağlığına kavuşan Damla Türker için bugün Turgut Özal Tıp Merkezinde doğum günü kutlaması vardı. Sağlığına kavuşmasında emeği geçen tüm doktorlara teşekkür eden Damla Türker, 'Böbrek naklinde de pankreas naklinde de hiç tereddüt etmeden, kendimi doktorlara teslim ettim. Hepsi çok güler yüzlü, çok anlayışlı. Doktorlarından hemşirelerine temizlik görevlilerine kadar hepsi, ayrı ayrı ilgili insanlar. Hepsinden Allah razı olsun' dedi.
Organ bağışı çağrısı
Organ bağışı konusunda da herkesi biraz daha bilinçli olmaya davet eden Türker, 'Ben çok mutluyum. Herkesten de Allah razı olsun. Bana pankreas nakli veren kişinin de Allah mekanını cennet eylesin. Ailesine sabır diliyorum. Organ bağışı konusunda duyarlılık istiyorum. Bu gün benim başıma geldi ama yarın herkesin başına gelebilir' şeklinde konuştu.
Damla'nın babası Ali Türker ise 'Evladınıza böbreğinizi verirken tereddüt edilmez' diyerek bir babanın en büyük görevinin evladı olduğunu söyledi. Türker, 'Damla'yı her diyalize götürdüğümde sanki o iğneler bana batıyormuş gibi hissediyordum dayanamıyordum. Tabi dört ay gibi bir süre geçti ama dört ay geçmesinin sebebi biz çiftçiydik zor zamanlarda oldu. Hiçbir baba istemez kızının diyaliz cihazına girmesini. Şu anda hem sevinç hem de hüzün var. Sevinç kızımı bu şekilde görmek hastası olan herkese nasip olsun. Hüzün tarafı ise, bağış yapan tarafın Allah rahmet eylesin onların acıları da büyük. Hocalarımızdan ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Allah devletimize zeval vermesin' diye konuştu.
Damla'yı doğum gününde yalnız bırakmayan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay da pankreas nakli için önceden ruhsat aldıklarını ancak uygun bir kadavra çıkmadığı için şimdiye kadar nakil yapamadıklarını söyledi. İlk pankreas naklinin 26 Nisan'da gerçekleştirildiğini belirten Kızılay, 'Artık merkezimizde organ nakillerimizin içerisine pankreas naklini de dahil ettik. Başarı ile bundan sonra pankreas nakli devam edecek. Pankreas nakli şuan 2019 yılında 4,5 ayda Türkiye'de sadece burada yapıldı. Sağlık Bakanlığının organ nakli koordinasyon merkezinin verilerinde sadece 2019 yılında burada yapılmış. Daha öncesinde Türkiye'de farklı 8 merkezlerde ruhsat alınarak nakiller yapılmış durumda. Ama 2019 yılında burada ilk nakil yapılmış oldu. Ülkemizde pankreas nakli başarıyla yapılıyor. Bunun en güzel örneğini de nakli yapılan hastamızda gördük' ifadelerine yer verdi.
Başarılı geçen pankreas naklinin mimarlarından Doç. Dr. Sait Murat Doğan ise Damla'nın 6 yaşından beri diyabet hastası olduğunu anımsatarak, 'Hastada böbrek yetmezliği gelişiyor. 2016 yılında burada babasından böbrek alarak böbrek nakli gerçekleştirdik. 2 yıldır da pankreas nakli için listede bekliyor. Biz aslında 2 yıl önce ruhsat almıştık ama uygun organ bulamadığımız için şu ana kadar yapmadık. İnşallah bağışların sayısı artarsa listede bekleyen diğer hastalarımıza da nakil yapacağız. Böbrek nakli olmuş, pankreas nakli için hastaların burada olması gerekmiyor, başka yerde böbrek nakli olmuş hastaların da organ nakli için burada kaydedebiliriz' dedi.
Prof. Dr. Turgut Pişkin ise Damla'ya ikinci bir organ naklinin başarıyla nakledildiğini belirterek, 'Hastayı 2 kronik hastalığından kurtarmış olduk. Bu çok değerli bir şey, merkezimizde böbrek ve karaciğer naklini beraber yaptığımız hatalarımız da var ama bu ilk oldu. Bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturmak zorundayız' şeklinde konuştu.
Böbrek nakli yapılan ancak pankreas nakli için bekleyen hastaların organ bağışı olmaması nedeniyle beklediğini belirten Pişkin, 'Organ bağışı konusunda ülke olarak, bölge olarak kötü durumdayız. Organ bağışının artması için mutlaka herkes elinden geleni yapmalı. Hastamız Damla'nın dediği gibi onların da bu duruma düşebileceklerinin farkında olmalılar, hepimiz farkında olmalıyız. Eğer bu bağışlar artarsa biz buradayız. Ekibimiz bu işi yapabilecek kapasitede ve bu hizmeti bekleyen çok sayıda hastanın kayıtlı olduğu bir merkeziz. Bunu yapabilecek ekipman ve donanıma da sahibiz. Bu konudaki tek eksiğimiz organ bulmak. Bunun da yolu organ bağışından geçiyor. Lütfen bu konuda herkes duyarlı olsun' ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Hülya Taşkapan da diyabet hastaları ve 10 yıldan fazla insülin kullanan diyabet hastalarında organ hasarlarının oluştuğuna dikkat çekerek, 'Pankreas nakli yapılması hastaların hem yaşam süresini uzatmakta hem de yaşam kalitesini artırmaktadır. Bu yüzden biz kendi bölgemizde takipte olan hastalarımızı bekleme listesine alıyoruz. Ama bizim takibimizde olmayıp, nakil hastası olan böbrek nakli olan hastaları da mutlaka bize gelmeleri istiyoruz. Takip sistemine girmelerini istiyoruz. Çünkü gerçekten yaşam kaliteleri artıran ve yaşam süresini uzatan bir işlemdir. Arkadaşlarımızı başarılı bir operasyon yaptıkları için tebrik ediyorum' diye konuştu.
Karaciğer naklinde Avrupa birincisi olan Turgut Özal Tıp Merkezinde ilk kez pankreas nakli gerçekleştirildi. 6 yaşından beri tıbbi diyet hastası olan üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Damla Türker'in 3 yıl önce böbrekleri iflas edince eğitimine ara vererek tedaviye başlandı. Turgut Özal Tıp Merkezinde babasının böbreğinin kendisine nakil edilmesi ile yeniden hayata tutunan Damla'da daha sonra ise pankreas yetmezliği baş gösterdi. Erzincan'da üniversite okuyan Damla, yeniden Malatya'ya gelerek Turgut Özal Tıp Merkezine başvurdu.
Sağlık Bakanlığından 2 yıl önce pankreas nakli ruhsatı alan merkezde şu ana kadar organ bağışı olmaması nedeniyle hiç nakil yapılmamıştı. Organ nakli bekleyen genç kız için umutlu haber ise 26 Nisan'da Şanlıurfa'dan geldi. Vefat eden bir hastanın ailesi tarafından organlarının bağışlanması ile pankreas nakli bekleyen Damla için de yeni bir umut doğdu. Organların Malatya'ya getirilmesi ile hemen ameliyata alınan Damla'ya Malatya ve bölgede ilk kez gerçekleştirilen pankreas nakli yapıldı.
Prof. Dr. Sait Murat Doğan ve Prof. Dr. Turgut Pişkin öncülüğündeki heyetin katıldığı başarılı bir operasyon ile ikinci kez sağlığına kavuşan Damla Türker için bugün Turgut Özal Tıp Merkezinde doğum günü kutlaması vardı. Sağlığına kavuşmasında emeği geçen tüm doktorlara teşekkür eden Damla Türker, 'Böbrek naklinde de pankreas naklinde de hiç tereddüt etmeden, kendimi doktorlara teslim ettim. Hepsi çok güler yüzlü, çok anlayışlı. Doktorlarından hemşirelerine temizlik görevlilerine kadar hepsi, ayrı ayrı ilgili insanlar. Hepsinden Allah razı olsun' dedi.
Organ bağışı çağrısı
Organ bağışı konusunda da herkesi biraz daha bilinçli olmaya davet eden Türker, 'Ben çok mutluyum. Herkesten de Allah razı olsun. Bana pankreas nakli veren kişinin de Allah mekanını cennet eylesin. Ailesine sabır diliyorum. Organ bağışı konusunda duyarlılık istiyorum. Bu gün benim başıma geldi ama yarın herkesin başına gelebilir' şeklinde konuştu.
Damla'nın babası Ali Türker ise 'Evladınıza böbreğinizi verirken tereddüt edilmez' diyerek bir babanın en büyük görevinin evladı olduğunu söyledi. Türker, 'Damla'yı her diyalize götürdüğümde sanki o iğneler bana batıyormuş gibi hissediyordum dayanamıyordum. Tabi dört ay gibi bir süre geçti ama dört ay geçmesinin sebebi biz çiftçiydik zor zamanlarda oldu. Hiçbir baba istemez kızının diyaliz cihazına girmesini. Şu anda hem sevinç hem de hüzün var. Sevinç kızımı bu şekilde görmek hastası olan herkese nasip olsun. Hüzün tarafı ise, bağış yapan tarafın Allah rahmet eylesin onların acıları da büyük. Hocalarımızdan ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Allah devletimize zeval vermesin' diye konuştu.
Damla'yı doğum gününde yalnız bırakmayan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay da pankreas nakli için önceden ruhsat aldıklarını ancak uygun bir kadavra çıkmadığı için şimdiye kadar nakil yapamadıklarını söyledi. İlk pankreas naklinin 26 Nisan'da gerçekleştirildiğini belirten Kızılay, 'Artık merkezimizde organ nakillerimizin içerisine pankreas naklini de dahil ettik. Başarı ile bundan sonra pankreas nakli devam edecek. Pankreas nakli şuan 2019 yılında 4,5 ayda Türkiye'de sadece burada yapıldı. Sağlık Bakanlığının organ nakli koordinasyon merkezinin verilerinde sadece 2019 yılında burada yapılmış. Daha öncesinde Türkiye'de farklı 8 merkezlerde ruhsat alınarak nakiller yapılmış durumda. Ama 2019 yılında burada ilk nakil yapılmış oldu. Ülkemizde pankreas nakli başarıyla yapılıyor. Bunun en güzel örneğini de nakli yapılan hastamızda gördük' ifadelerine yer verdi.
Başarılı geçen pankreas naklinin mimarlarından Doç. Dr. Sait Murat Doğan ise Damla'nın 6 yaşından beri diyabet hastası olduğunu anımsatarak, 'Hastada böbrek yetmezliği gelişiyor. 2016 yılında burada babasından böbrek alarak böbrek nakli gerçekleştirdik. 2 yıldır da pankreas nakli için listede bekliyor. Biz aslında 2 yıl önce ruhsat almıştık ama uygun organ bulamadığımız için şu ana kadar yapmadık. İnşallah bağışların sayısı artarsa listede bekleyen diğer hastalarımıza da nakil yapacağız. Böbrek nakli olmuş, pankreas nakli için hastaların burada olması gerekmiyor, başka yerde böbrek nakli olmuş hastaların da organ nakli için burada kaydedebiliriz' dedi.
Prof. Dr. Turgut Pişkin ise Damla'ya ikinci bir organ naklinin başarıyla nakledildiğini belirterek, 'Hastayı 2 kronik hastalığından kurtarmış olduk. Bu çok değerli bir şey, merkezimizde böbrek ve karaciğer naklini beraber yaptığımız hatalarımız da var ama bu ilk oldu. Bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturmak zorundayız' şeklinde konuştu.
Böbrek nakli yapılan ancak pankreas nakli için bekleyen hastaların organ bağışı olmaması nedeniyle beklediğini belirten Pişkin, 'Organ bağışı konusunda ülke olarak, bölge olarak kötü durumdayız. Organ bağışının artması için mutlaka herkes elinden geleni yapmalı. Hastamız Damla'nın dediği gibi onların da bu duruma düşebileceklerinin farkında olmalılar, hepimiz farkında olmalıyız. Eğer bu bağışlar artarsa biz buradayız. Ekibimiz bu işi yapabilecek kapasitede ve bu hizmeti bekleyen çok sayıda hastanın kayıtlı olduğu bir merkeziz. Bunu yapabilecek ekipman ve donanıma da sahibiz. Bu konudaki tek eksiğimiz organ bulmak. Bunun da yolu organ bağışından geçiyor. Lütfen bu konuda herkes duyarlı olsun' ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Hülya Taşkapan da diyabet hastaları ve 10 yıldan fazla insülin kullanan diyabet hastalarında organ hasarlarının oluştuğuna dikkat çekerek, 'Pankreas nakli yapılması hastaların hem yaşam süresini uzatmakta hem de yaşam kalitesini artırmaktadır. Bu yüzden biz kendi bölgemizde takipte olan hastalarımızı bekleme listesine alıyoruz. Ama bizim takibimizde olmayıp, nakil hastası olan böbrek nakli olan hastaları da mutlaka bize gelmeleri istiyoruz. Takip sistemine girmelerini istiyoruz. Çünkü gerçekten yaşam kaliteleri artıran ve yaşam süresini uzatan bir işlemdir. Arkadaşlarımızı başarılı bir operasyon yaptıkları için tebrik ediyorum' diye konuştu.