Bakan Koca Kısıtlamaların Sebebini Anlattı!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 'Çin ve Almanya kaynaklı aşıların ülkemizde de faz çalışmaları devam etmektedir. Bu yıl henüz bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içindeyim. Bize düşen bu süreci güvenli bir şekilde atlatabilmektir' dedi.
Sağlık Bakanı Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerine katılarak, milletvekillerine sunum yaptı.
Covid salgınına yönelik Türkiye sağlık sisteminin birçok ülkenin aksine pandemiyi sürpriz olarak karşılamadığını söyleyen Koca, “Daha önceki çalışmaların neticesi olarak 2019 yılı içinde de ‘Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı' hazırlanarak yayımlanmıştır. Türkiye, daha Covid-19 vakaları ülkede baş göstermeden çok önce proaktif bir şekilde davranarak başta sağlık sektörü olmak üzere bütüncül bir şekilde gerekli risk ve kriz yönetimi önlemlerini Ocak 2020'nin başından itibaren almaya başlamıştır. Ocak ayı içinde operasyon merkezi kurulmuş, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden bilim adamlarının katılımıyla Koronavirüs Bilimsel Danışma Kurulu oluşturulmuştur. Sınırlarımızda güvenlik tedbirlerinin alınması, kara sınırlarımıza kurulan sahra hastaneleri, erken dönemde ulaşımın kısıtlanması yönünde aldığımız tedbirlerle hastalığın ülkemize girişi geciktirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Bakan Koca şunları kaydetti:
“Maske ve tulum gibi koruyucu malzemelerin üretim kapasitesinin artırılması, yerli tanı kitinin, solunum cihazının üretilmesi, tedavide kullanılan hidroksiklorokin ve favipiravir içeren ilaçların yerli üretime geçmesi, yerli aşı çalışmalarının desteklenerek insanda uygulama (Faz 1) düzeyine kadar ulaşması, bu dönemde atılan somut adımlar olmuştur. Ayrıca insani yardım kapsamında 159 ülkeye, koruyucu malzeme yardımı ve ihracı yapılmıştır. Tespit edilen vakaların temaslılarının da bulunarak izolasyona alınmasını sağlamak üzere yaygın bir temaslı taraması (fiyasyon) yapılmıştır. Bu konuda valilerimizin ve belediyelerimizin desteğiyle oluşturulan motorize ekipler salgın kontrolünde önemli rol üstlenmiştir. Aile hekimleri ve çağrı merkezlerimiz vasıtasıyla izolasyondaki kişilerin düzenli takibi sağlanmıştır.”
Dünyadaki artışa paralel olarak Türkiye'de önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerde başlayan artış trendinin neredeyse bütün ülkeye yayıldığını kaydeden Koca, “Her ne kadar güçlü alt yapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de, gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Nitekim dün yapılan kabine toplantısında Bilim Kurulumuzun önerileri doğrultusunda bir dizi kararlar alınmış oldu” diye konuştu.
Bakan Koca, aşı çalışmalarının birçok ülkede yapıldığına işaret ederek, “Dünyaya paralel olarak ülkemizde de 16 ayrı aşı çalışması yapılmaktadır. Bunlardan bir tanesi klinik öncesi dönemi başarıyla tamamlayarak insan denemelerine başlamıştır. Bu arada da Çin ve Almanya kaynaklı aşıların ülkemizde de faz çalışmaları devam etmektedir. Bu yıl henüz bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içindeyim. Bize düşen bu süreci güvenli bir şekilde atlatabilmektir” dedi.
Koca, OECD sağlık verileri ve Avrupa Komisyonu raporlarında Türkiye'nin yaptığı sağlık harcamasına göre sağlık hizmetlerinden en üst seviyede memnuniyet elde eden ülke olduğunu söyleyerek, “2002 yılından bu yana temel sağlık göstergelerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Sağlıkta gelişmişlik endekslerinden olan anne ölüm oranı yüz bin canlı doğumda 64'ten 13,1'e, bebek ölüm hızı 31,5‘ten 6,7‘ye düşmüştür. Artık vatandaşlarımız ortalama 6 yıl daha fazla yaşam süresine sahiptir. Yaşam süresinin uzaması yaşlı nüfus oranını artırmaktadır. Bu, kişi başına sağlık hizmet maliyetini yükseltmektedir. Ayrıca evde verilen sağlık hizmeti, son dönem hastaları için palyatif bakım gibi yeni sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyulmaktadır. 2002'den sonra bebek ve beş yaş altı ölüm hızını önemli ölçüde ve olağanüstü bir hızla düşürdük. 2012'den beri çizilen plato 2016'dan itibaren başlayan yoğun gayretler sonucu yeniden düşüş eğilimine geçmiştir” ifadelerini kullandı.
Koca, obezite ile ilgili mücadeleye ilişkin olarak da, “Toplum sağlığını tehdit eden en önemli sağlık risklerinden biri olan obezite ile mücadelemizi sürdürüyoruz. Yüzde 34 gibi yüksek bir obezite sıklığı bulunmakta ve yıllar içindeki artış hızı yavaşlama eğiliminde olsa da artmaya devam etmektedir. Bu kapsamda 300'e yakın personelin eğitimlerini tamamladığımız obezite merkezlerimizin sayısını 2021 yılında 140'a çıkarmayı hedefliyoruz. 2025 yılına kadar obezite ve diyabet artışının durdurulması küresel hedefi doğrultusunda Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nı uygulamaya devam ediyoruz. 2021 yılından itibaren trans yağların gıdalarımızdan uzaklaştırılmış olması, bu yolda çok önemli bir adımı atmamızı sağlamış oldu” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin tamamını kapsayan Acil Sağlık Hizmetleri organizasyonu kurduklarını belirten Koca, “2020 yılı içerisinde 5,5 milyona yakın vatandaşımıza ambulanslarımızla müdahale ederek sağlık tesislerimize naklini gerçekleştirdik. 5 bin 930 olan ambulans sayımızı 2021 yılında 6 bin 340'a çıkarmayı hedefliyoruz. Standart ambulanslarımızın ulaşamadığı vakalara motosikletli ekiplerle müdahale ediyoruz. 2002 yılından bu zamana kadar ambulans başına düşen nüfusu 107 binden 14 bine indirerek vatandaşımıza daha etkili acil sağlık hizmeti vermeyi başardık. Önümüzdeki yıl yeni açacağımız istasyonlarla 112 istasyon sayısını 3 bin 100'e çıkaracağız” diye konuştu.