Binlerce kişi Mursi için gıyabi cenaze namazı kıldı
Malatya'da birçok sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Ortak Değerler Platformu öncülüğünde hayatını kaybeden eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Malatya'da birçok sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Ortak Değerler Platformu öncülüğünde hayatını kaybeden eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Yoğun katılımla Yeni Cami önünde kılınan gıyabi cenaze namazının ardından bir basın açıklaması yapan Ortak Değerler Platformu Sözcüsü Hüseyin Polat, 'Mısır'ın hafız, profesör, 7 dil bilen ve seçilmiş ilk ve tek Cumhurbaşkanı, kendisine uygar diyen, fakat uygarlıktan nasiplenmemiş çağdaş dünyanın gözü önünde kendi Genelkurmay Başkanı tarafından 3 Temmuz 2013 tarihinde darbeye maruz bırakıldı. Hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden 6 yıl boyunca tıpkı yüzbinlerce Müslüman kardeşi gibi insanlık dışı şartlarda hapse mahkum edildi. Bu süre içerisinde kendisine uygulanan sistematik işkence sonucu sağlığı tamamen bozulmasına ve defalarca hayatının tehlike altında olduğunu söylemesine rağmen dedikleri duymazlıktan gelindi, hastalıklarının tedavisi için önlem alınmadı, beslenmesine müsaade edilmedi, ailesiyle görüşmesine dahi doğru dürüst izin verilmedi ve ifade yerinde ise yavaş yavaş, sistematik bir şekilde ölüme terkedildi. Ve işte dün kukla darbecilerin kurduğu, varlığını dahi kabul etmediği halde zorla çıkarıldığı sözde bir mahkemede sadece insanlara sorumluluklarını hatırlatan uzun bir konuşmanın ardından fenalaşarak hayatını kaybettiği söylendi. Bu yaz günü, şehadet haberi tüm dünyayı sardı, Müslümanların yüreklerini yaktı. Mürsi'nin şehadeti sadece ailesinin ve yakın dava arkadaşlarını değil, tüm İslam dünyasını yasa boğdu. Mürsi'nin 6 yıllık tavizsiz mücadelesinin sonunda şehadeti, Mısır'da direnişin devam ettiğini ve devam edeceğini göstermektedir. Mürsi, Mısır'da Hasan el-Benna ile başlayan lider kadrolarının mücadelelerini şehadetle taçlandırma geleneğinin son halkası olmuştur. Aslında sadece Mısır'dan değil, Müslümanların yaşadığı tüm coğrafyalardan şahadet haberleri geliyor. İşte Afrika'dan Asya'ya, Uzak Doğu'ya, Somali'den Myanmar'a, Arakan'dan Kırım'a, Doğu Türkistan'dan, Filistin'den, Afganistan'dan, Çeçenistan'dan, Tunus'tan, Libya'dan, Yemen'den, Suriye'den ve Mısır'dan şehadet haberleri gelmeye devam ediyor. Canlarını gerçek özgürlük uğruna ortaya koyan Müslümanlar kendi topraklarında özgürlük, adalet, tevhit, izzet ve keramet istiyorlar, ama küresel güç odakları, emperyalistler işbirlikçileriyle engelleye çalışıyorlar. Her fırsatta insanî değerlerden dem vuran, batılı ve doğulu sahte hümanistler, demokratlar, hatta akademisyenler Müslümanlar söz konusu olunca üç maymunu oynuyorlar, iğrençleşiyorlar, dediklerini unutuyorlar ve tüm putlarını yiyerek, sergilenen her türlü cinayet ve vahşete kılıf bulup işlenenlere destek oluyorlar. İşte darbeci Sisi'nin cinayetlerini hızlandırdığı, suçsuz gençleri darağaçlarına çektiği günlerde Avrupa Birliği ve Arap Birliği ülkelerinin lider ve yetkilileri Şarm el-Şeyh'te bir araya gelerek halkına bu cinayetleri reva gören, hiçbir meşruiyeti olmayan darbeci Sisi'yi ödüllendirdi, tebrik ve teşvik etti, cesaret verdi' dedi.
'Mürsi Siyonistler tarafından şehit edilen onlarca mücahitten biridir' diyen Söylemez, 'Mürsi'nin şehadeti Siyonistlerin Filistin ve bölge planlarından bağımsız değildir. Eş zamanlı olarak bir yandan Kudüs ve Filistin'de saldırganlık artarken, aynı anda Mısır'da operasyonlara hız verilmesi, ABD'nin Ortadoğu planıyla bağlantılı görünmektedir. İnsanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmetin yiğit evlatları ise gözlerini kırpmadan, çekinmeden, korkmadan insanlığın kurtuluşu için, davaları uğrunda mübarek kanlarını, muazzez canlarını feda etmeye, şehadete koşmaya devam ediyorlar. 20. asrın öğretmeni Elasan el-Benna'nın, Şehid Seyyid Kutub'un, Said Havva'nın ve Şeyh Şamilin öğrencileri aldıkları terbiye ile hareket etmeye devam ediyorlar. Batının ve doğunun tüm değerlerden tamamen uzaklaştığı bu dönemde Müslümanların değerleri ve insanların hidayeti için ne fedakrlıklarda bulunabileceklerini dünya aleme gösteriyorlar ve göstereceklerdir. Bizler de Malatya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları olarak dün darbeci, zalim ve ğaşim bir mahkeme tarafından yargılandıktan sonra fenalaşarak şehadet şerbetini içen ve şehadet makamına yükselen Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mürsi'ye Allah'tan rahmet ve mağfiret, kederli ailesine, Müslüman Kardeşler Teşkilatına ve hak üzere sebat gösteren tüm Mısırlılara sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Böyle bir evladını kaybeden İslam ümmetinin de başı sağ olsun' diye konuştu.
Yoğun katılımla Yeni Cami önünde kılınan gıyabi cenaze namazının ardından bir basın açıklaması yapan Ortak Değerler Platformu Sözcüsü Hüseyin Polat, 'Mısır'ın hafız, profesör, 7 dil bilen ve seçilmiş ilk ve tek Cumhurbaşkanı, kendisine uygar diyen, fakat uygarlıktan nasiplenmemiş çağdaş dünyanın gözü önünde kendi Genelkurmay Başkanı tarafından 3 Temmuz 2013 tarihinde darbeye maruz bırakıldı. Hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden 6 yıl boyunca tıpkı yüzbinlerce Müslüman kardeşi gibi insanlık dışı şartlarda hapse mahkum edildi. Bu süre içerisinde kendisine uygulanan sistematik işkence sonucu sağlığı tamamen bozulmasına ve defalarca hayatının tehlike altında olduğunu söylemesine rağmen dedikleri duymazlıktan gelindi, hastalıklarının tedavisi için önlem alınmadı, beslenmesine müsaade edilmedi, ailesiyle görüşmesine dahi doğru dürüst izin verilmedi ve ifade yerinde ise yavaş yavaş, sistematik bir şekilde ölüme terkedildi. Ve işte dün kukla darbecilerin kurduğu, varlığını dahi kabul etmediği halde zorla çıkarıldığı sözde bir mahkemede sadece insanlara sorumluluklarını hatırlatan uzun bir konuşmanın ardından fenalaşarak hayatını kaybettiği söylendi. Bu yaz günü, şehadet haberi tüm dünyayı sardı, Müslümanların yüreklerini yaktı. Mürsi'nin şehadeti sadece ailesinin ve yakın dava arkadaşlarını değil, tüm İslam dünyasını yasa boğdu. Mürsi'nin 6 yıllık tavizsiz mücadelesinin sonunda şehadeti, Mısır'da direnişin devam ettiğini ve devam edeceğini göstermektedir. Mürsi, Mısır'da Hasan el-Benna ile başlayan lider kadrolarının mücadelelerini şehadetle taçlandırma geleneğinin son halkası olmuştur. Aslında sadece Mısır'dan değil, Müslümanların yaşadığı tüm coğrafyalardan şahadet haberleri geliyor. İşte Afrika'dan Asya'ya, Uzak Doğu'ya, Somali'den Myanmar'a, Arakan'dan Kırım'a, Doğu Türkistan'dan, Filistin'den, Afganistan'dan, Çeçenistan'dan, Tunus'tan, Libya'dan, Yemen'den, Suriye'den ve Mısır'dan şehadet haberleri gelmeye devam ediyor. Canlarını gerçek özgürlük uğruna ortaya koyan Müslümanlar kendi topraklarında özgürlük, adalet, tevhit, izzet ve keramet istiyorlar, ama küresel güç odakları, emperyalistler işbirlikçileriyle engelleye çalışıyorlar. Her fırsatta insanî değerlerden dem vuran, batılı ve doğulu sahte hümanistler, demokratlar, hatta akademisyenler Müslümanlar söz konusu olunca üç maymunu oynuyorlar, iğrençleşiyorlar, dediklerini unutuyorlar ve tüm putlarını yiyerek, sergilenen her türlü cinayet ve vahşete kılıf bulup işlenenlere destek oluyorlar. İşte darbeci Sisi'nin cinayetlerini hızlandırdığı, suçsuz gençleri darağaçlarına çektiği günlerde Avrupa Birliği ve Arap Birliği ülkelerinin lider ve yetkilileri Şarm el-Şeyh'te bir araya gelerek halkına bu cinayetleri reva gören, hiçbir meşruiyeti olmayan darbeci Sisi'yi ödüllendirdi, tebrik ve teşvik etti, cesaret verdi' dedi.
'Mürsi Siyonistler tarafından şehit edilen onlarca mücahitten biridir' diyen Söylemez, 'Mürsi'nin şehadeti Siyonistlerin Filistin ve bölge planlarından bağımsız değildir. Eş zamanlı olarak bir yandan Kudüs ve Filistin'de saldırganlık artarken, aynı anda Mısır'da operasyonlara hız verilmesi, ABD'nin Ortadoğu planıyla bağlantılı görünmektedir. İnsanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmetin yiğit evlatları ise gözlerini kırpmadan, çekinmeden, korkmadan insanlığın kurtuluşu için, davaları uğrunda mübarek kanlarını, muazzez canlarını feda etmeye, şehadete koşmaya devam ediyorlar. 20. asrın öğretmeni Elasan el-Benna'nın, Şehid Seyyid Kutub'un, Said Havva'nın ve Şeyh Şamilin öğrencileri aldıkları terbiye ile hareket etmeye devam ediyorlar. Batının ve doğunun tüm değerlerden tamamen uzaklaştığı bu dönemde Müslümanların değerleri ve insanların hidayeti için ne fedakrlıklarda bulunabileceklerini dünya aleme gösteriyorlar ve göstereceklerdir. Bizler de Malatya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları olarak dün darbeci, zalim ve ğaşim bir mahkeme tarafından yargılandıktan sonra fenalaşarak şehadet şerbetini içen ve şehadet makamına yükselen Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mürsi'ye Allah'tan rahmet ve mağfiret, kederli ailesine, Müslüman Kardeşler Teşkilatına ve hak üzere sebat gösteren tüm Mısırlılara sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Böyle bir evladını kaybeden İslam ümmetinin de başı sağ olsun' diye konuştu.