'Elazığ Hak Ettiği Yerde Değil'
Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi (HAZARSAM) Başkanı ve MHP Elazığ Milletvekili aday adayı Prof.Dr. Bilal Çoban seçim çalışmaları kapsamında ilçe ziyaretlerini sürdürmeye devam ediyor.
Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi (HAZARSAM) Başkanı ve MHP Elazığ Milletvekili aday adayı Prof.Dr. Bilal Çoban seçim çalışmaları kapsamında Elazığ'ın tüm ilçelerini ziyaret ettiğini belirterek, “Her bir ilçemizin kalkınma ve gelişme hususunda bir çok alternatifi olmasına karşın maalesef Ülke genelinde 971 ilçe sıralamasında en iyi ilçemiz ancak 563'ünçü sırada, en kötü ilçemiz ise 928'inci sırada yer bulabilmiştir. Ne şehrimiz ne ilçelerimiz bunu hak ediyor” dedi.
Elazığ zenginlikler içinde fakir kalmış bir şehir konumuna geldi
MHP Elazığ Milletvekili Aday Adayı Prof.Dr. Bilal Çoban, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan seçim çalışmaları kapsamında tüm ilçeleri ziyaret ettiğini belirterek, ilçelerin gelişmişlik ve kalkınmada çok geride kaldığını söyledi. Çoban değerlendirmesinde, “Ziyaret ettiğimiz tüm ilçelerde vatandaşlarımızla ve esnaflarımızla bir araya gelerek istişare etme imkanımız oldu. Mutsuzluğun ve sahip olunan imkanların bir türlü ekonomiye kazandırılamamış olmasının sıkıntılarını yaşadıklarını ifade ediyorlar. 2022 yılında Elazığ'ın kurtuluş planını hazırlarken il merkezi ve ilçelerimizin sosyo ekonomik kalkınmışlık düzeyini araştırdığımızda Ticaret ve Sanayi Bakanlığımızın 2022 yılında hazırlamış olduğu kısa adı SEGE olan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Raporunu incelemiştik.
Ülkemizin en geri kalmış bölgeleri grubunda maalesef yer alıyoruz
Ülkemizde 971 ilçe bulunurken bunlar gelişmişlik sıralamasına göre 6 bölgeye sınıflandırılmış olup, en gelişmiş iller 1'inci sırada yer almakta ve en geri kalmış ilçeler ise 6'ıncı bölgede toplanmıştır.
İlimizin ilçeler bazındaki durumu şöyledir: Merkez 1, Keban, Kovancılar, Karakoçan 4, Maden, Ağın, Sivrice, Baskil, Alacakaya ve Palu 5, Arıcak ise 6'ıncı bölgede bulunmaktadır. Zengin su kaynakları, sulanabilir arazi varlığı, iklimi, doğal yapısı, jeopolitik konumu, tarım ve hayvancılıktaki potansiyeli, yeraltı kaynakları, ulaşım imkanları, genç nüfusu ve bunun gibi bir çok avantajına rağmen hem il merkezimiz hem de ilçelerimiz sosyo gelişmişlik endeksinde ülkemizde en geri kalmış yöreler grubunda yer almaktadır.
Şehrimiz ön görülen projeksiyonların gerisinde kaldı
1970'li yıllarda dönemin Devlet Planlama Teşkilatı ülkemizin zengin kaynakları ve jeopolitik konumunu gözönüne alarak tespit ettiği 7 metropolitan ilden biri olarak kayıt altına alınan Elazığ maalesef yıllar içerisinde sıradan bir kent haline gelmiştir. Sahip olduğu hiçbir zenginliğini ekonomik değere dönüştüremeyen ilimizin, işsizlik ve buna bağlı olarak yoksulluğu en ciddi problem ve tehdit olarak maalesef önümüzde durmaktadır. Kuzova, Uluova ve Kovancılar, Palu, Karakoçan bölgesindeki verimli ovaların sulu tarımla buluşturularak bu bölgelerin refah seviyesinin kısa sürede artırılması mümkün iken ne yazık ki, ilin sulama problemleri bu şehrin 20 yıldan fazla bir süreden beri sürekli gündemini meşgul etmektedir. Bunun temel olarak başlıca sebebi siyaset kurumunun şehrin önceliklerine yabancı olması ve gelecek projeksiyonlarının bulunmamasıdır.
14 Mayıs Elazığ adına yeni bir tarih yatma için milat olacaktır
2023 seçimlerine tam hazırlıklı olarak girmek ve toplumun karşısına bu şehre hizmet için hazır bir aday profili ile çıkmak için Elazığ Kurtuluş Planı ve bu plan içerisindeki tüm projeksiyonları hazırlamış bulunuyoruz. Ne il merkezimiz ne de ilçelerimizin hiç biri şu an an bulunduğu durumu kesinlikle hak etmiyor. Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu ve ilimizin de aralarında bulunduğu 11 il için ilçe ve merkez ayrımı yapılmaksızın bu bölgelerde yapılacak tüm yatırımların 6'ıncı bölge desteklerindin istifade edeceği müjdesinden sonra ilçelerimizde yatırımlar için çok önemli gerekçeler oluşmuştur. Önümüzdeki 2 veya 3 yıllık dönemde siyasi irade bu alanlara yoğunlaşıp hem kamu hem özel sektör yatırımlarının ilçe bazlı olarak yaygınlaştırılmasına öncülük etmez ise Aziz şehrimiz tarihi bir fırsatı kaçırmış olacaktır. Burada öncelikle, siyasi iradenin şehrin tüm dinamiklerini derli toplu bir araya getirerek süreci yönetme ve koordinasyonu sağlaması gerekmektedir. Bu konu sadece ilgili meslek kuruluşları veya atanmış idarecilerin sorumluluğu değil öncelikle siyasi iradenin birinci önceliği olmalıdır. İnşallah 14 Mayıs sonrası bu sorumluluğu yüklenip Aziz şehrimizin mümtaz insanlarına en yakışır şekilde bu dönemi Elazığ adına taçlandırmaya talibiz” ifadelerinde bulundu.