'Elazığ Milletvekilleri ve Belediye Başkanı Sorumluluklarının Farkında Değil'

Saadet Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, ilimiz merkezde 30 bin gencin işsiz olduğunu söyledi.

Başkan Akın, mühendislerin asgari ücretle herhangi bir işte çalışmak zorunda bırakılıyorsa ve bununla ilgili herhangi bir çözüm üretilemiyorsa bunun sorumluluğunun ilimiz milletvekilleri ile Elazığ Belediye Başkanı olduğunu ifade etti.

Başkan Akın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“İLİMİZ SÜREKLİ GÖÇ VERİYOR”
“İlimiz dört bir yanı sularla çevrili ve her ilçesi su kenarında olan, yine her biri kendi içerisinde yüksek iş imkanı ve gelir elde etme potansiyeline sahip kendine has özellikler barındırıyor. Buna rağmen gördüğümüz şey içler acısıdır. İşsizlik ve ekonomik sıkıntılarla boğuşan ilçelerimiz sürekli göç veriyor.”

“TÜM İLÇELERİMİZE SANAYİ ALANLARI KURACAĞIZ”
“İlçelerimizdeki ekonomik sıkıntıları bitirmenin tek yolu ilçeye yatırım yapmaktan geçer. Bugüne kadar İlçe belediye başkanları hangi sanayi yatırımının gelmesine ve kaç kişinin iş bulmasına vesile oldular. Hangi ilçelerimiz turizme kazandırıldı. Maalesef bunların cevabı yok. Biz inşallah tüm ilçelerimize sanayi alanları kuracağız, insanlarımıza, gençlerimize iş vereceğiz ve turizme elverişli hale getirerek esnafın yüzünü güldüreceğiz. “

“ELAZIĞ MERKEZDE 30 BİN GENCİMİZ İŞSİZ”
“Bugün ana, temel bölümlerden mezun olan gençlerimiz bile iş bulamıyor diğerlerini söylemiyorum bile. Bugün bu memlekette bir bilgisayar öğretmeni, bir mühendis mezun olduğunda asgari ücretle herhangi bir işte çalışmak zorunda bırakılıyorsa, hatta iş bile bulamıyorsa bu kimin suçu! Niçin bunlar konuşul muyor ? 20 yıldır niçin önlem alınmıyor. Gelin bu gençlere iş sahası açabileceğimiz konuları konuşalım, istişare edelim. Herkes fikrini ortaya koysun ve en güzel projeyi Elazığ'ımıza uygulayalım. Ana problemleriniz dururken, gençleriniz işsiz ve bu yüzden dolayı ümitsiz ve bunalımdayken, belediyenin, vekiller, TSO ile birlikte öncelikle bu sorunu çözmesi gerekir. “

“DEPREM EVLERİ ÜCRETSİZ TESLİM EDİLMELİDİR”
“1977'de bu devlet MC hükümeti döneminde Sayın Recai Kutan İskan Bakanı iken, Van Çaldıran depreminde 14 bin adet konutu 6 ayda yapıp hak sahiplerine ücretsiz teslim etmiştir. İktidara sorsanız kendinden önce devlet yoktu ama icraate gelince her afette vatandaşa avuç açan bir hükümet ile karşı karşıyayız. Elazığ halkı 2 yıldır haketmediği tüm olumsuzlukları yaşamıştır. İktidar deprem evlerini vatandaşa ücretsiz teslim etmelidir. Hiç olmazsa kendini bu şekilde affettirmelidir.”

“DEVLET ŞEFKAT ELİNİ UZATMALIDIR”
“Sosyal bir devletin yapması gereken, vatandaşın uğradığı bir afet karşısında zararını gidermesi ve şefkat elini uzatmasıdır. Şimdi AKP'ye baktığınız zaman kendilerine gelince makam arabalarına makam odalarına kamu binalarına restorasyona gereksiz ne varsa ona para buluyorlar ama vatandaşa gelince ekmeğin gramajını düşürüyorlar. Biz geldiğimizde daha önceden olduğu gibi yine vatandaşımızı huzura ve selamete kavuşturup deprem evlerinden tek kuruş almayacağız. Bunun sözünü vermek isterim. “

“BUNUN HESABI SANDIKTA SORULACAK”
“Dört tarafı sularla çevrili olan adeta bir yarımada görünümünde olan Elâzığ'ımızın yıllardır en önemli sorunlarından biri olan içme ve kullanma suyu problemi Hamza Bey Barajı ile çözülecekti. Ancak bugün görüyoruz ki aynı idari ve siyasi makamlar Hamza Bey Barajında suyun bittiğini, yer altı kaynaklarından su temin edileceğini ve bu süre zarfında da Elazığ'da su kesintileri yaşanacağını söylüyorlar.

İklim krizi, kuraklık gibi faktörleri bilimsel verilerle ele alıp koskoca kentin içme ve kullanma suyu sıkıntısı yaşayabileceğini öngörmemişler ve 2021'in Türkiye'sinde su kesintilerinden bahsediyorlar. Bu kötü ve plansız yönetimin faturasını maalesef hemşerilerimiz ödüyor. Aslen bunda şaşılacak bir şey görmüyoruz çünkü milletin yediği ekmeğin gramajını düşürüp, milyonluk lüks araçlara binen, makam odalarında oturanlarla bu barajı yapanlar aynı kişilerdir. Artık milletimiz bunu çok iyi görüyor. Neyse ki seçimler çok yaklaştı ve bunun hesabı sandıkta sorulacak bundan kimsenin şüphesi olmasın.”