Gözler Kabine Toplantısında!
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün toplanacak. Gündemde çok önemli konular var. Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınacak yeni kararlar, bugün yapılacak kabine toplantısında masada olacak. Kısmi kapanmanın Ramazan boyunca devam etmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bayramda kapanma olacağı tahmin edilen tarihler ise belli oldu. İşte son dakika haberinin detayları...
Türkiye'nin günlük koronavirüs tablosu belli oldu. Türkiye'de son 24 saatte 260 bin 280 Kovid-19 testi yapıldı, 38 bin 553 kişinin testi pozitif çıktı, 347 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan gözler Ramazan bayramına ve alınacak yeni tedbirlere çevrilmeye başladı.
14 Nisan'da başlayan kısmi kapanma uygulamasının süresi yeni haftada bitiyor. Pazartesi günü gözler Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde olacak.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, pazartesi günü Beştepe'de toplanacak. Kabine'nin 3 yeni ismi ilk kez toplantıya katılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığındaki toplantının öncelikli gündemi yine koronavirüs ile mücadele olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında bugün yapılacak kabine toplantısında koronavirüs tedbirleri kapsamında alınacak yeni kararlar da masada olacak. Kısmi kapanmanın ay sonuna kadar uzatılmasının beklenirken, sokağa çıkma kısıtlamalarının arife günü dahil Ramazan Bayramı'nda da devam ettirilmesi ele alınacak.
Kabine tam kapanma tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde toplanıyor. Önceki toplantısında tedbirlerin sıkılaştırılarak kısmi kapanmaya geçilmesi kararı veren kabine, bugünkü toplantısında Ramazan ayının ilk iki haftasında uygulanan tedbirlerin sonuçlarını değerlendirecek.
RAMAZAN BAYRAMI'NDA NE OLACAK?
Vaka sayılarında istenilen düşüşün yaşanmaması nedeniyle, kısmi kapanma tedbirlerinin ramazan boyunca devam etmesi kararının verilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Böylece hafta sonu sokağa çıkma sınırlamasıyla birlikte, hafta içi sokağa çıkma sınırlamasının akşam saat 19.00'dan sabah saat 05.00'e kadar uygulanması, zorunlu haller dışında şehirlerarası seyahatlere izin verilmemesi ve diğer kısmi kapanma tedbirleri ay sonuna kadar devam edecek. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vaka sayıları, mutant virüsün yayılışı, hastanelerdeki doluluk oranı, aşı tedariki ve aşılama çalışmaları hakkında kabineye bilgi verecek. Bilim Kurulu'nun aldığı tavsiye kararlarını da değerlendirecek kabine, yeni tedbirleri karara bağlayacak.
TARİHLER BELLİ OLDU
Bu kapsamda arife gününden Ramazan Bayramı'nın son gününe kadar, yani 12, 13, 14 ve 15 Mayıs tarihlerinde 81 ilin tamamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanması kararının alınması bekleniyor.
5 GÜNLÜK KAPANMA
Çarşamba günü başlayacak olan Ramazan Bayramı arefesini de içine alan Perşembe, Cuma, Cumartesi gününe denk gelen Ramazan Bayramı'ndaysa hareketliliğin en aza indirilmesi için Türkiye genelinde bir sokağa çıkma kısıtlaması kararı verilmesi bekleniyor. Bu çerçevede 5 günlük bir kısıtlamada Kabine toplantısında gündemde olacak ve toplantının ardından alınacak kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan duyuracak.
3 BAKAN İLK KEZ KATILACAK
Öte yandan mini revizyonun ardından göreve başlayan üç yeni bakan da ilk defa kabine toplantısına katılacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş, kabine fotoğrafına ilk kez girecek. ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarıyla ilgili “soykırım” ifadesine yer vermesi ve Türkiye'nin bu karara vereceği tepkiler de kabinenin gündeminde olacak. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyindeki Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerinde başlattığı “Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım” harekâtı hakkında kabineye bilgi verecek.
BAKAN YANIK SUNUM YAPACAK
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, önemli dış gelişmeler ile 27-29 Nisan'da BM öncülüğünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla düzenlenecek 5 artı 1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferans öncesinde bilgilendirme yapacak.
Yeni Bakan Derya Yanık'ın da toplantıda bir sunum yapması bekleniyor. Mert İnan'ın haberine göre; Almanya ile denk nüfusa sahip Türkiye'deki kök hücre bağışçı sayısı 700 bin iken Almanya'da bu sayı 7 milyon. Bağışçı seviyesinin bir türlü istenilen düzeyde olmamasının yanı sıra Kovid-19 nedeniyle de insanların sağlık merkezlerinden uzak durmaları kök hücre bekleyen hastaları ve ailelerini endişelendiriyor. Uzmanlar, Kovid-19 korkusuyla donörlükten vazgeçenlerin oranında yüzde 25'lik bir artış yaşandığını belirtirken, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) yetkilileri ise kök hücre bağışının yapıldığı aferez merkezlerinde Kovid-19 ile ilgili tüm önlemlerin alındığına dikkat çekiyor. Vazgeçme oranının geçmiş yıllara oranla anlamlı bir değişiklik göstermediğini aktaran TÜRKÖK yetkilileri son durumla ilgili şu bilgileri paylaştı:
GENETİK YATKINLIK “
Toplam bağışçı sayımız 2021 başı itibarıyla 709 bin 390 olarak veri tabanına kaydedilmiş durumda. 2020 yılında toplam 823 kök hücre nakli yapıldı. Pandemi sürecine rağmen bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 15'lik bir artış söz konusu. Kemik iliği bankacılığında en önemli unsur genetik yatkınlık. Genetik yatkınlıktan dolayı daha fazla doku uyumu sağlanıyor. Bu nedenle gönüllü bağışçı havuzu, coğrafik olarak ne kadar yaygın ve ne kadar çok sayıda bağışçıdan oluşturulursa bekleyen hastalara uygun aday daha kısa sürede bulunabilecek ve hastaların nakil olabilme ve hayatta kalabilme şansı da o kadar artacak. 18-50 yaş aralığında bulunan sağlıklı herkes TÜRKÖK'e bağışta bulunabilir. Burada ne için, kime ve nasıl bağışçı olunacağını ve vazgeçtiği zaman nelere sebep olacağını bilen bilinçli, gönüllü bağışçı olmak çok önemli.”
BİNLERCE HASTA HAYATA TUTUNUYOR
TÜRKÖK yöneticileri, kişisel hasta kampanyalarından çok, sistemde bekleyen tüm hastalar için bağışçı olunması gerekliliğine dikkat çekerken şunları söylediler: “Bu nedenle amacımız çok sayıda bağışçıya ulaşmak değil, bilinçli ve kararlı gönüllü bağışçı havuzunu oluşturmak. Gönüllü bağışçılar, hasta ile eşleşme olduğu bildirildikten ve kök hücre toplama süreci başlatıldıktan sonra işlem basamaklarının herhangi birinde tıbbi gereklilikler hariç olmak üzere bağıştan vazgeçmemeye azami ölçüde dikkat etmeli. Hastaya umut verdikten sonra tıbbi bir zorunluluk olmadan bağıştan vazgeçilmesinin, sadece hasta değil, onunla birlikte ailesi ve yakın çevresinin de umutlarını söndüreceği unutulmamalı. Sonuç olarak sadece kök hücre bağışı sayesinde binlerce hasta hayata bağlanmakta.”